Görenler, bilenler, üstünden geçenler için acıklı bir öykü; tarihin tanığı Nadire Köprüsü'nün hikayesi.
Haber Giriş Tarihi: 13.07.2014 14:36
Haber Güncellenme Tarihi: 13.07.2014 14:36
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bilginhaberci.com
Nadire; taş ve ağacın sevdasından doğmuş, yaşamış, yaşlanmış, ölmüş ve hatıralar bırakmış bir köprünün adı...
Derlerki üzerinde yürürken gıcırdayan tahtalarıyla ses verirmiş kimsesiz yolculara...
Ne zaman yapılmıştır kim yapmıştır bilinmez ama 400 yaşından fazla olduğu konuşulur yörede. Yöre deyip geçmeyin sıcak yaz günlerinde güneşle aranıza perde olan çınar ağaçlarının zaptettiği adı gibi nadir bir bu dünya cennetinde, akarsu ve çağlayanın serinliğini, orman havasının tertemiz kokusunu içinize çekebilirsiniz.
Geçit vermez sarp dağlar arasına kurulmuş Ermenek'te bir köyden bir köye gitmenin meşakkatli olduğu yıllarda yapılmış Nadire Köprüsü.
Nadire; ismini dağın tepesinde bulunan Nadire Köyü'nden almış köprü. Sonradan bu köyün de adı, geçmişle bağların koparılmak istendiği yıllarda değiştirilmiş, ardıcına kayasına hürmeten olsa gerek Ardıçkaya olmuş. Buna da şükür, kaç bin yıllık İvriz gibi Aydın Kent'te olabilirdi adı.
Şimdilerde Ardıçkaya dediğimiz Karaman'ın Ermenek İlçesi'nin batısında, Ermenek Barajını besleyen "Nadire Çağlayanı" ve bu suyun çıkış kaynağı olan bölgenin olduğu yerdir. Yani; köprüsü, su değirmenleri, içinden su kaynayan mağarası, asırlık çınar ağaçları ile nam salmış müstesna bölge.
Rivayet olunur ki; Fatih Sultan Mehmet, Karamanoğlu beyliğini yok ettikten sonra vezirine talimat verir, etrafı araştır Karamaoğullarından kalan varmı diye. Vezir Padişaha haber salar; "Sultanım ardıç ormanları ve kayaların arkasında nadiren kalanlar vardır." İşte Nadire ismi buradan gelir derler eskiler.
O nadiren kalanlar Nadire Köprüsü'nü yaparlar neden sonra.
Aradan asırlar geçti bir lahza gibi. Sırtında çok taşıdı insanlığı muzdarip ve mağdur Nadire Köprüsü. Yinede mağrur duruşundan taviz vermedi. Ta ki 2009 yılının sonbaharına gelinceye dek. O yıl bereketliydi, kurak geçen yaz mevsiminde edilen yağmur duaları kabul olmuştu. Önce kardeşi "Görmeli" sular altında kaldı. Sonra yorgun ayakları dayanamadı Nadire Köprüsü'nün sel sularına kapılıp gitti...
Yüzyıllara meydan okuyan Nadire Köprüsü artık yoktu. İnceden bir sızı düştü Toroslar'ın yüreğine.
Önce köprünün aslına uygun yapılacağı duyuldu, Sonbahar mevsiminde selin yıkarak götürdüğü tarihi ağaç köprünün yerine baharda, Ardıçkaya ve Yeşilköy Köylüleri imece ile Nadire Köprüsü'nün yapımına başladılar. Toroslar'ın yanan yüreğine su serpildi. Fakat beyhude serzenişler çare olmadı.
Ermenek Çayı'nın azgın sularına kapılıp giden geri gelirmiydi.
Daha yüksek, daha sağlam ve daha demir bir köprü yapıldı.
Ama bu Nadir bir şey değildi...
Selametle
Adem Kocatürk
Bilginhaberci.com NOT:Köprü bugün tamamen yok olmuş, yeni yapılan barajın sularına karışmıştır..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nadire Köprüsünün Hikayesi
Görenler, bilenler, üstünden geçenler için acıklı bir öykü; tarihin tanığı Nadire Köprüsü'nün hikayesi.
Derlerki üzerinde yürürken gıcırdayan tahtalarıyla ses verirmiş kimsesiz yolculara...
Ne zaman yapılmıştır kim yapmıştır bilinmez ama 400 yaşından fazla olduğu konuşulur yörede. Yöre deyip geçmeyin sıcak yaz günlerinde güneşle aranıza perde olan çınar ağaçlarının zaptettiği adı gibi nadir bir bu dünya cennetinde, akarsu ve çağlayanın serinliğini, orman havasının tertemiz kokusunu içinize çekebilirsiniz.
Geçit vermez sarp dağlar arasına kurulmuş Ermenek'te bir köyden bir köye gitmenin meşakkatli olduğu yıllarda yapılmış Nadire Köprüsü.
Nadire; ismini dağın tepesinde bulunan Nadire Köyü'nden almış köprü. Sonradan bu köyün de adı, geçmişle bağların koparılmak istendiği yıllarda değiştirilmiş, ardıcına kayasına hürmeten olsa gerek Ardıçkaya olmuş. Buna da şükür, kaç bin yıllık İvriz gibi Aydın Kent'te olabilirdi adı.
Şimdilerde Ardıçkaya dediğimiz Karaman'ın Ermenek İlçesi'nin batısında, Ermenek Barajını besleyen "Nadire Çağlayanı" ve bu suyun çıkış kaynağı olan bölgenin olduğu yerdir. Yani; köprüsü, su değirmenleri, içinden su kaynayan mağarası, asırlık çınar ağaçları ile nam salmış müstesna bölge.
Rivayet olunur ki; Fatih Sultan Mehmet, Karamanoğlu beyliğini yok ettikten sonra vezirine talimat verir, etrafı araştır Karamaoğullarından kalan varmı diye. Vezir Padişaha haber salar; "Sultanım ardıç ormanları ve kayaların arkasında nadiren kalanlar vardır." İşte Nadire ismi buradan gelir derler eskiler.
O nadiren kalanlar Nadire Köprüsü'nü yaparlar neden sonra.
Aradan asırlar geçti bir lahza gibi. Sırtında çok taşıdı insanlığı muzdarip ve mağdur Nadire Köprüsü. Yinede mağrur duruşundan taviz vermedi. Ta ki 2009 yılının sonbaharına gelinceye dek. O yıl bereketliydi, kurak geçen yaz mevsiminde edilen yağmur duaları kabul olmuştu. Önce kardeşi "Görmeli" sular altında kaldı. Sonra yorgun ayakları dayanamadı Nadire Köprüsü'nün sel sularına kapılıp gitti...
Yüzyıllara meydan okuyan Nadire Köprüsü artık yoktu. İnceden bir sızı düştü Toroslar'ın yüreğine.
Önce köprünün aslına uygun yapılacağı duyuldu, Sonbahar mevsiminde selin yıkarak götürdüğü tarihi ağaç köprünün yerine baharda, Ardıçkaya ve Yeşilköy Köylüleri imece ile Nadire Köprüsü'nün yapımına başladılar. Toroslar'ın yanan yüreğine su serpildi. Fakat beyhude serzenişler çare olmadı.
Ermenek Çayı'nın azgın sularına kapılıp giden geri gelirmiydi.
Daha yüksek, daha sağlam ve daha demir bir köprü yapıldı.
Ama bu Nadir bir şey değildi...
Selametle
Adem Kocatürk
Bilginhaberci.com NOT:Köprü bugün tamamen yok olmuş, yeni yapılan barajın sularına karışmıştır..
En Çok Okunan Haberler