Demirtaş, lisede Halepçe katliamıyla Kürt kimliğiyle tanıştığını ve üniversitede baskı nedeniyle dağa çıkmaya karar verdiğini ama kuryeler yakalanınca gidemediğini söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 08.02.2015 13:44
Haber Güncellenme Tarihi: 08.02.2015 13:44
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bilginhaberci.com
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kendisi ile ilgili bilinmeyenleri anlattı. Demirtaş, lise 2. sınıfa giderken Halepçe katliamıyla Kürt kimliğiyle tanıştığını ve üniversitede arkadaş baskısıyla dağa çıkmaya karar verdiğini ama kendisini dağa çıkarakcak kuryeler yakalanınca PKK'ya katılamadığnı söyledi.
Polislerin kendisini aradığnı ve babasının dükkanında bulunca 15 gün nezarette yatığını ve kendisi olduğunu ispatlamaya çalıştığını söyledi.
"KÜRT KİMLİĞİMLE TANIŞTIM"
Ortaokuldayken bir komşusunun astsubay olduğunu ve onların çocuklarıyla oynarken imrenip astsubay olmak istediğini söyleyen Selahattin Demirtaş Kürt kimliği ile tanıştığı günü ise şöyle aktarıyor;
"Mart 1988'de Ali Emiri Lisesi'nin ikinci sınıfında okurken dışarıdan gelen sloganlarla herkes camlara koştu. O gün Kürt kimliğimi öğrendiğim gündü. Öğretmenimiz, Saddam Hüseyin'in Halepçe'de Kürtleri katlettiğini anlattı. O gün Kürtlüğün ne demek olduğunu, Kürt olmanın ağır sorumluluğunu öğrendim. Kimliğimle tanıştım."
"DAĞA ÇIKMAYA KARAR VERDİM"
Üniversite yıllarında arkadaş baskısıyla da karşılaştığını dile getiren Demirtaş, "Herkes dağa giderken sen okumaktan başka ne yaparsın?" diyenlerin çoğalması üzerine 1995'te dayanamayıp yaz tatilinde dağa gitmeye karar verir.
KURYELER YAKALANDI PKK'YA KATILAMADIM
İşte PKK saflarına son anda katılmasının önüne geçen o gelişmeyi Demirtaş şu sözlerle aktarıyor;
"Dağa gitme konusunda çok bocaladım. Gitmemem de tamamen tesadüf. Tam gidecektim ki bizi dağa götürecek kuryeler yakalandığı için gidemedim. Hangi dağa gideceğimi, kime emanet edileceğimi de bilmiyordum. Bir yerlere emaneten gidecektim. Bir gün babamın dükkânına bakarken iki polis geldi. Yakalanan kuryelerin üzerinden ismim çıkmış. Beni dağda zannettikleri için babama ne zaman gittiğimi sormaya gelmişler. 'Selahattin Demirtaş'ı arıyoruz' dediler.
KENDİM OLDUĞUMU İSPAT ETMEYE ÇALIŞTIM
'Buyurun benim...' dedim. Hemen dışarı çıktılar; kısa süre sonra dükkânın önünde yüzlerce polis vardı. 15 gün nezarette kaldım. Bana Selahattin'i soruyorlar, "Benim" deyince de inanmayıp tekrar sorguya alıyorlardı. Benim, ben olduğumu 15 günde ispat edebildim. Kurgusunu, hesabını, kitabını yaptığım bir serüven değildi..."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ASTSUBAY OLMAK İSTERKEN PKK'YA KAYDINI YAPTIRDI
Demirtaş, lisede Halepçe katliamıyla Kürt kimliğiyle tanıştığını ve üniversitede baskı nedeniyle dağa çıkmaya karar verdiğini ama kuryeler yakalanınca gidemediğini söyledi.
Polislerin kendisini aradığnı ve babasının dükkanında bulunca 15 gün nezarette yatığını ve kendisi olduğunu ispatlamaya çalıştığını söyledi.
"KÜRT KİMLİĞİMLE TANIŞTIM"
Ortaokuldayken bir komşusunun astsubay olduğunu ve onların çocuklarıyla oynarken imrenip astsubay olmak istediğini söyleyen Selahattin Demirtaş Kürt kimliği ile tanıştığı günü ise şöyle aktarıyor;
"Mart 1988'de Ali Emiri Lisesi'nin ikinci sınıfında okurken dışarıdan gelen sloganlarla herkes camlara koştu. O gün Kürt kimliğimi öğrendiğim gündü. Öğretmenimiz, Saddam Hüseyin'in Halepçe'de Kürtleri katlettiğini anlattı. O gün Kürtlüğün ne demek olduğunu, Kürt olmanın ağır sorumluluğunu öğrendim. Kimliğimle tanıştım."
"DAĞA ÇIKMAYA KARAR VERDİM"
Üniversite yıllarında arkadaş baskısıyla da karşılaştığını dile getiren Demirtaş, "Herkes dağa giderken sen okumaktan başka ne yaparsın?" diyenlerin çoğalması üzerine 1995'te dayanamayıp yaz tatilinde dağa gitmeye karar verir.
KURYELER YAKALANDI PKK'YA KATILAMADIM
İşte PKK saflarına son anda katılmasının önüne geçen o gelişmeyi Demirtaş şu sözlerle aktarıyor;
"Dağa gitme konusunda çok bocaladım. Gitmemem de tamamen tesadüf. Tam gidecektim ki bizi dağa götürecek kuryeler yakalandığı için gidemedim. Hangi dağa gideceğimi, kime emanet edileceğimi de bilmiyordum. Bir yerlere emaneten gidecektim. Bir gün babamın dükkânına bakarken iki polis geldi. Yakalanan kuryelerin üzerinden ismim çıkmış. Beni dağda zannettikleri için babama ne zaman gittiğimi sormaya gelmişler. 'Selahattin Demirtaş'ı arıyoruz' dediler.
KENDİM OLDUĞUMU İSPAT ETMEYE ÇALIŞTIM
'Buyurun benim...' dedim. Hemen dışarı çıktılar; kısa süre sonra dükkânın önünde yüzlerce polis vardı. 15 gün nezarette kaldım. Bana Selahattin'i soruyorlar, "Benim" deyince de inanmayıp tekrar sorguya alıyorlardı. Benim, ben olduğumu 15 günde ispat edebildim. Kurgusunu, hesabını, kitabını yaptığım bir serüven değildi..."
En Çok Okunan Haberler