"İŞÇİ KIYIMI OLSA 2000 ELEMANIN İŞİNE SON VERİRDİM”
"İŞÇİ KIYIMI OLSA 2000 ELEMANIN İŞİNE SON VERİRDİM”
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Aralık ayı toplantısının birinci birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi. Meclis’te Mersin’e dair pek çok önemli konu gündeme geldi. Büyükşehir Belediyesi ile Belediye-İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinde yer alan toplumsal cinsiyet eşitliği, İmam Hatip Lisesi konusu, personel ve işçi çıkarma iddiaları, yeni logo, su fiyatlarında yapılan değişiklik, yakıt alımları ve borçlanma gibi gündemi ilgilend
Haber Giriş Tarihi: 10.12.2019 15:40
Haber Güncellenme Tarihi: 10.12.2019 15:40
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bilginhaberci.com
Başkan Seçer, Meclis’te su fiyatlarındaki yeni yıl tarifesi hakkındaki eleştirilere yanıt verirken, “Pat diye su tarifelerinde değişiklik olmadı. Meclis’te pat diye bir şey olmaz. Öyle pat diye insanların gözünden kaçırma, bizim anlayışımızda böyle bir şey yok. Yeni tarifeye karşı olmak başka bir şeydir. Bu tarifeleri oldu bittiye getirmek, halkın gözünden kaçırmak gibi bir yaklaşım içerisinde olmak başka bir şeydir. Bunu kesinlikle reddediyorum. Böyle bir şey söz konusu değil” dedi. Oylamanın ardından madde kabul edilmedi.
Belediyenin borçları ve aldıkları kredilerden de bahseden Başkan Seçer, “İlk koltuğa oturduğumda kuruşu ararken, 10 milyon lira vermeyen banka şimdi 20 milyon lirayı getirip, bana teminat istemeden verdi. 100 milyon lira da kredi açıyor” dedi. Meclis’ten aldığı 165 milyon liralık borçlanma yetkisi çerçevesinde İller Bankası’ndan 75 milyon liralık teminat mektubu aldığını ve bankalarla diyaloğunu anlatan Seçer, “Lütfen gerisini de verin dedim. Bu bana yetmez. Dediler ki daha sonraya. Şimdi onun da çalışmalarını yapıyorlar. İnşallah bu hafta içerisinde de vereceklerinin sözünü aldım” diye konuştu.
Seçer, en çok mesailerini alan konunun personelle yollarını ayırma meselesi olduğunu ifade ederek, “Biz yönetime gelir gelmez, son 6 ayda işe giren bütün personelle yollarımızı ayırdık. Hiçbir parti ayrımı yapmaksızın yaptık bunu. Neden? Siyasi etik gereği. Allah ömür verir, tekrar partim beni aday yapar, 2024 seçimlerinden 6 ay önce, dramatik rakamlı eleman alırsam, gelin karşıma dikilin. Bunu ahlaki bulmam. Ben işten çıkartılanları söylüyorum” dedi.
Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı toplu sözleşmeyle ilgili değerlendirmeler yapan Seçer, “Son yıllarda, partili partisiz ayrımı olmadan, hepimizin ortak kaygısı var. Aile içi şiddet artıyor. Çocuğa, kadına, sokakta, aile içinde birçok olumsuz durumlarla karşılaşıyoruz. Biz burada toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışıyla hem eşit işe eşit ücret, hem de arkadaşlarımızın da söylediği gibi aile içinde kadına ve çocuğa şiddet uygulayan personelle kesinlikle yollarımızı ayırmak istiyoruz. Burada temel felsefemiz, acaba şiddete karşı mücadelede biz de caydırıcı bir hüküm getirebilir miyiz?” dedi.
Meclis’te yeni logo konusu tekrar gündeme geldi ve Başkan Seçer, “Ben önümüzdeki günlerde bir tanıtım yapacağım. Meclis’e tam olgunlaşmadığı için getirmiyorum. Sizlerle görüştüm olumlu bakanınız oldu, olumsuz bakanınız oldu. Bir olgunlaştıralım. Kamuoyuna bir sunum yapayım, basın tekrar bunu bir tartışsın. Ocak Meclisi’ne getirelim, Ocak Meclisi’nde kabul edilirse bu logo ile devam edelim” dedi.
MERSİN/ (FOTOĞRAFLI-GÖRÜNTÜLÜ)
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Aralık ayı toplantısının birinci birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi. Mersin’e ilişkin önemli birçok konunun gündeme getirildiği Meclis’te, Başkan Seçer tüm soru ve eleştirilere tek tek yanıt verdi. Meclis’te, Büyükşehir Belediyesi ile Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinde yer alan toplumsal cinsiyet eşitliği maddesi, geçtiğimiz ay düzenlenen Meclis’te konuşulan İmam Hatip Lisesi konusu, personel ve işçi çıkarma iddiaları, yeni logo, su fiyatlarında yapılan değişiklik, yakıt alımları ve borçlanma gibi gündemi ilgilendiren konular üzerinde sıklıkla duruldu.
27 madde görüşüldü
Meclis’te komisyon raporlarına ait 8, idare tekliflerine ait 7 ve gündem dışı 12 olmak üzere toplam 27 madde görüşüldü. Büyükşehir Belediyesi’nce 2020 yılı içerisinde gerçekleştirilecek; kültür, sanat, turizm, tanıtım ve spor faaliyetleri, belirli gün ve haftaların kutlanması ve anılması, sosyal projeler, çalıştaylar, kongreler, seminerler gibi organizasyonlar ile ilgili, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin görev ve sorumluluk alanına giren konularda yurt içi ve yurt dışı kamu, özel kişi, sivil toplum örgütleri, kurum ve kuruluşlarla birlikte yapılacak olan ortak hizmetler ve gerçekleştirilecek projelerle ilgili sözleşme, anlaşma ve protokol imzalamak üzere Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e yetki verilmesi ile ilgili teklif görüşüldü.
Maddeyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Seçer, “Bu konuda elbette Meclis karar verecek, şimdi oylamaya sunacağım ama görüşümü söylüyorum. Bana yetki verdiğiniz takdirde, bunları değerlendirirken, başta kentimin yararına kullanacağımdan emin olmanızı isterim. Bu konuda sizlerin güvenine layık olduğumu düşünüyorum ama ne olduysa son toplantıdan bu yana, bu güvende bir tahribat var gibime geliyor. Bu şekilde bir yaklaşımınızı doğru bulmam. İşlerin daha süratli çözülmesi ve bu tip organizasyonlarda daha süratli karar vermemiz için bu yetkinin tarafıma verilmesini sizlerden talep ediyorum. Belediye başkanlarımız burada. Çok açık söyleyeyim, böyle bir tavır bir belediye başkanı için incitici bir durumdur. Kendileri empati yapsınlar. Aynı durumları ile Meclis’te karşılaştıkları zaman nasıl bir duygu içerisinde olurlarsa, ben şu anda aynı duygu içerisindeyim, takdirlerinize bırakıyorum” dedi. İlgili madde Meclis üyelerinin oylarıyla kabul edilmedi.
Seçer’den su tarifesi açıklaması: “Meclis’te pat diye bir şey olmaz!”
Su fiyatlarındaki yeni yıl tarifesi hakkındaki eleştirilere yanıt veren Seçer, “Pat diye su tarifelerinde değişiklik olmadı. Meclis’te pat diye bir şey olmaz. Burada benimle beraber 78 meclis üyemiz var. Hepsi işine, konusuna hakim insanlar. Plan Bütçe Komisyonu’na bizzat ben de iştirak ederek, Başkan olarak, ilgili bağlı kuruluşumuzdan sunum aldık. Tek tek analiz yaptık. Tetkik yaptık. Diğer birçok konuları da beraber değerlendirdik ve daha sonra Meclis’in huzuruna getirdik. Öyle pat diye insanların gözünden kaçırma, bizim anlayışımızda böyle bir şey yok. Yeni tarifeye karşı olmak başka bir şeydir. Bu tarifeleri oldu bittiye getirmek, halkın gözünden kaçırmak gibi bir yaklaşım içerisinde olmak başka bir şeydir. Bunu kesinlikle reddediyorum. Böyle bir şey söz konusu değil” diye konuştu.
Sudaki yeni düzenlemelerin artan maliyetler ve girdi fiyatları göz önüne alınarak yapıldığını ifade eden Seçer, “2020 yılında yeni tarife ile devam edeceğiz. Bunu bütün belediyeler yapacak. Bunun CHP’li, MHP’li, AK Parti’li olması ya da bir başka siyasi partiye mensup olması Türkiye’deki girdi fiyatlarındaki artış gerçeğini ortadan kaldırmaz. Benim seçim öncesi verdiğim sözdü bu. Meskenlerde bir rakam telaffuz etmemiştik. Daha sonra yüzde 10 meskenlere, yüzde 5 de esnafa indirim yaptık. Hep beraber kabul ettik. Çok abartılı bir indirim de yapmadık ama siz de takdir edersiniz ki personel giderlerinden döviz kurlarındaki artışa, elektrik tüketimindeki maliyet artışından akaryakıt artışına kadar birçok konuda 6 ay önceki maliyetlerle şimdiki bir değil. 1 Ocak’tan itibaren yeni tarifeye geçiyoruz” diye konuştu.
Azalan su kaynakları nedeniyle su konusunda tasarruf etmek zorunda olduklarını belirten Seçer, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Sudan tasarruf bizim için elzem. Az kullananın ve fakirlerin suyu daha az fiyatla kullanmasını sağlamak için çalışmalar yapıyoruz. 10 bin Halk Kart sahibi suyu yüzde 50 indirimli alacak. Abonemizin yüzde 61’i sadece bu fiyat değişikliğinden yüzde 10 şekilde etkilenecek. Oysa ki 2017 yılının Ekim ayından bu yana, yani en son su fiyatlarında yapılan düzenleme tarihinden bu yana ortalama girdi fiyatlarındaki artışımız yüzde 54. Dolayısıyla bunu bir siyasi polemik konusu yapmanızı arzu etmem. Sizin belediyeleriniz de bu zammı yapmak zorunda. Kayseri’yi, Urfa’yı, Bursa’yı takip edin. Onlar zam yapmayacak mı? Onların fiyatları nelerdir. Hangi koşullarda su kullanımı yapıyorlar. Ya da bizimle onlar arasında afaki bir fark varsa o zaman ‘siz yanlış yapıyorsunuz’ diye söyleyin.”
“Tarım toprağının korunması konusunda hassasiyetimiz var”
Meclis’te, Akdeniz-Toroslar-Yenişehir-Mezitli İlçeleri 1/5000 Ölçekli İlave ve Revizyon Nazım İmar Planı 2. Etap çalışmaları kapsamında, Mersin İli Toprak Koruma Kurulu’nun 23.10.2019 tarih ve 2019/07 sayılı kararı ile Tarım Dışı Kullanım İzni verilen toplam 2924.2553 hektarlık alana ilişkin 5403 sayılı Kanun uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “Kamu Yararı Kararı” alınması ile ilgili İmar ve Bayındırlık Komisyonu, Tarım ve Hayvancılık Komisyonu ile Çevre ve Sağlık Komisyonu’na müştereken havale edilen konunun görüşülmesi oy çokluğuyla kabul edildi. Seçer, konu hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
“Geçmişte sütten dilimiz yandı, yoğurdu üfleyerek yeme meselesine çok benziyor. Önceden plansız projesiz yapılan birtakım yapılaşmalar tarım topraklarımızı katletti. Ama son birkaç yıldır ülke olarak artık bunun farkına vardığımızı düşünüyorum. Bu işin böyle gitmeyeceğini yöneticiler de anladı ama her şeyi de mükemmel yaptığımız söylenemez. Bu konunun bir de bu boyutu var. Elbette ki tarım topraklarını koruyalım. 29 bin 242 dönüm bir alan. Bunun teknik boyutu şu; 1/ 100.000’liklerde burası sanayi veya lojistik işaretlenmiş. Bizim de beklediğimiz 1/5000’lik nazım planı var. Hepimiz bunu bekliyoruz. 1/ 5000’lik 2. etap yapılsın, daha çok sanayinin, lojistiğin, işin, aşın olduğu yerler. Bir de çok çaba sarf ediyoruz, bu işleri hızlandıralım. Çünkü kamu, özel sektör yatırım yapacak, yapamıyor. Biz de hızlanmasını istiyoruz. Hemen dönelim 1/100.000’lik uygulama planları yapalım. Dediğim gibi tarım toprağının korunması konusunda da hassasiyetiniz var. Burada plan, denge, kamu yararı mutlaka önemli. Zorunlu sebepler vardır, kamu yararı vardır. Sanayi tesisi kurulacaktır, alternatifiniz yoktur, yol geçilecektir, maden bulunmuştur, tesisleşme yapılacaktır. Bu tip konularda tarım toprağının farklı alanlarda kullanılması tercih meselesidir.”
“Ne yaptığımı biliyorum. Hata yapabilirim kuluz ama yanlış yapmayız”
Meclis’te yapılan tartışmalardan rahatsız olmadığını dile getiren Seçer, “Demokrasilerde böyle oluyor. Benim bir rahatsızlığım yok. Bu Meclis niye? Parmak kaldır, parmak indir, ben ne diyorsan doğrudur, sus, konuşma, otur, öyle bir şey yok. Onun için benim bir rahatsızlığım yok. Bilakis memnunum. Kamuoyu aydınlanıyor. Sayın Gültak söyledi, ‘Vicdanımızın sesini dinleyelim’. İnanan akşam kafayı koyduğumda yorgunluktan küt diye gidiyorum. Vicdanım da rahat, gece de uyanmıyorum, ateşler basmıyor. Ne yaptığımı biliyorum. Hata yapabilirim kuluz ama yanlış yapmayız. Yanlıştan da döneriz, bu erdemdir. Grup sözcüleri bilirler, temasta olduğumu da biliyorlar. Şimdi açıklamaya gerek yok. Aramızdaki bazı diyalogları Meclis’in önüne getirip de sunmak yakışık almaz. Madem getirdiniz, biz de bazı rakamlar verelim. Sizler de bu konuda rahatlayın, kamuoyu da bilgilensin. Benim için açıkçası bir behis yok” dedi.
Seçer: “Bir eğitim yuvası yarım kalmasın”
Geçtiğimiz ay düzenlenen Meclis’te konuşulan İmam Hatip Lisesi konusunun tekrar gündeme getirilmesi üzerine Başkan Seçer, “Bu konu, bizden önce bir konu. 2018’in Aralık ayında bu inşaatın bitmiş olması lazım ama gerçekleşme oranı yüzde 15 gibi düşük bir oranda kalmış. Hafızam yanıltmıyorsa, geçen birleşimde konuştuğumuz buydu. Ve ben yönetime gelir gelmez, seçimlerden sonra, belediye başkanı olur olmaz bana arkadaşlarım tarafından bu teklif geldi. AK Parti’ye mensup meclis üyeleri, sayın belediye başkanımız, bu konuyu bir sohbet olarak benimle paylaştılar. Uzun süredir bu inşaat durmuş. Benden aylar, aylar önce durmuş. Benimle bir alakası yok. Bütçenin durumu malum. Onlar da iyi niyetle biz bunu yapabilirsek, başarabilirsek Milli Eğitim’e rica edelim ve bunu bir an önce bitirelim diye onlar da uğraştı, biz de uğraştık. Bazı yazışmalar yaptık. Sanki biz vermek istiyormuşuz gibi yazı istediler. Ben onu da yaptım. Biz bunu bitiremiyoruz. Aslında benim böyle bir düşüncem yoktu. Bu talep üzerine onu da yazdım verdim ama herhangi bir gelişme olmadı. Olabilir. 2020’ye giriyoruz. Bunu tekrar önümüze koyalım, tekrar değerlendirelim, hep beraberce. Bir an önce bu işi kotaralım. Tabii ben de üzülüyorum. Bir eğitim yuvası yarım kalmasın, bir an önce bitsin” diye konuştu.
Personel çıkarma açıklaması: “Hiçbir parti ayrımı yapmaksızın yaptık”
En çok mesailerini alan konunun personelle yollarını ayırma meselesi olduğunu ifade eden Seçer, şunları söyledi:
“Biz yönetime gelir gelmez, son 6 ayda işe giren bütün personelle yollarımızı ayırdık. Hiçbir parti ayrımı yapmaksızın yaptık bunu. Neden? Siyasi etik gereği. Allah ömür verir, tekrar partim beni aday yapar, 2024 seçimlerinden 6 ay önce, dramatik rakamlı eleman alırsam, gelin karşıma dikilin. Bunu ahlaki bulmam. Ben işten çıkartılanları söylüyorum. Toplamda 110 MESKİ’den, yaklaşık 80-90 civarında da Belediye’den, yaklaşık 200 civarı personel ile yollarımızı ayırdık. Bir art niyet olsa, siyasi ideolojisinden dolayı insanları belediyeden temizleme gibi bir girişim olsa, bir kıyım olsa, ben 1000-2000 elemanın birdenbire işine son verirdim. Niye böyle yapıyorum? Çünkü samimiyim. Diyorum ki, bir sürü çalışan ama işe gelmeden maaş alan var. Bir sürü çalışır gibi görünen maaş alan var. Birçok personel çalışıyor görünüyor ama yaptığı işin aldığı maaşla alakası yok. Şimdi buna vicdan razı olmaz. Biz tespitler yaparak on süzgeçten geçiriyoruz. Arkadaşlarıma da söyledim. Sayın grup sözcüleri bunu biliyor. Dedim ki, performanstan dolayı işinize son veriyoruz diye tebligat çıkartın, gelin savunmanızı verin. Sizi parti grup sözcüleri arayabilir. Lütfen oturun onları da dinleyin, bir yanlış varsa bu yanlıştan dönelim. Biz yaptık oldu bittiye getirmek istemiyoruz. Ben MESKİ’den şu ana kadar 149 personel ile performans nedeniyle yollarımı ayırmışım. 9 ay geçti. Ben bir çırpıda, yönetimi gelir gelmez çıkarabilirdim. Değil 159, 1159 çıkarabilirdim. 171 disiplin, performans da disiplin olarak geçiyor. Yani bunun yaklaşık 90 tanesi, son 6 ay giren, geri kalan 81 tanesi ‘Performans, performans’ deyip, söylediğiniz gerekçeyle çıkan eleman. Ben de 10 bin insan çalışıyor. Diğerlerini işe ben mi aldım? Yapmayın Allah aşkına. Bu kadar bu olayı getirip getirip önümüze koymayın. Siz de başkansız, ben de başkanım. Silifke Başkanımız burada. Soralım bakalım eleman çıkartıyor mu, niye çıkartıyor? Sayın Gültak’ın çıkartmaya ihtiyacı yok, o işi kayyum yapmış. Dürüst olalım.”
“Hizmet için her türlü tedbiri alacağım”
Seçer, geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olayı da Meclis üyeleri ile paylaşarak, “Geçen nahoş bir olay oldu. Cahil cühelayı cesaretlendirmeyin. Geldiler, bizim Kültür A.Ş.’de taşkınlık çıkardılar. Kendini bilmez insanlar. Hangi gerekçe olursa olsun, işten çıkarmak bir devlet kurumunu gidip taciz etmek, oradaki insanları darp etmeye gerekçe olabilir mi? Bu medeniyet mi? Bu vandallık, kınıyorum. Böyle bir şey olabilir mi? Hepimiz kanun, nizam çerçevesinde hareket ediyoruz. Şimdi bu konuyu kapatmak istiyorum. Siz açın, herkes konuştu, herkes de fikirlerini söyledi. Tekrar üstüne basa basa söylüyorum. Sayın Gültak bana dedi ki, ‘frene bas.’ Benim frene basacak zamanım yok. Ben hizmet etmek zorundayım. İşte bir yıl geçti. Hizmet için her türlü tedbiri alacağım. Frene basamam, gaza basacağım. Ama tembellik yapıp, çalışmayan arkadaşlarımız da gaza bassın. Benim tahammülüm yok. Bu nedenle fayda vermeyen, maaşının karşılığını, hakkını vermeyen babamın oğlu da olsa, benim partilim de olsa ki Hasan Bey, Muhittin Bey, Ali Bey söyledi. Biz ne İsa’ya yaranabiliyoruz, ne Musa’ya yararlanabiliyoruz. Benim partililerim de şikayet ediyor” dedi.
“İnsanlar iş, aş istiyor”
Başkan Seçer, 155 kadın personel alımı için mülakat yapıldığını belirterek, “Binlerce insan geldi. İnsanlar iş, aş istiyor. Hangi partilisin, nesin, cibilliyetin ne, cinsiyetin ne sormuyoruz. Aldık. CHP’li de, MHP’li de, HDP’li de, AK Parti’li de, İYİ Parti’li de, demokratı da kim varsa alınacak. Bir ayrım yapamayız ama tekrar söylüyorum. Ben bu belediyeyi yönetirken özellikle karar alma mekanizmaları noktasında, benimle güven içerisinde çalışacak görevlere getireceğim arkadaşlarımı kendi dünya görüşümden tercih koyma hakkım vardır. Bir belediye başkanının dünya görüşü kente yansır. Elbette ben sosyal demokrat bir insanım. Demokrat, çağdaş, seküler bir insanım. Kente bu görüşün yansımasını isterim. Öyle daire başkanları ve müdürler ile çalışmak isterim. Bir başka arkadaşım muhafazakardır, saygı duyarım. O da kendi yöntemiyle kendi dünya görüşüyle müdürlerle, daire başkanıyla çalışır. Bunun tersini iddia edersek eşyanın tabiatına aykırı bir iddia ortaya koyarız. Siyasetin tabiatına aykırı bir durum olur” dedi.
“Kadına ve çocuğa şiddet uygulayan personelle kesinlikle yollarımızı ayırmak istiyoruz”
Meclis’te Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı toplu sözleşme ile ilgili yapılan değerlendirmeler ile ilgili konuşan Seçer, “Son yıllarda, partili partisiz ayrımı olmadan, hepimizin ortak kaygısı var. Aile içi şiddet artıyor. Çocuğa, kadına, sokakta, aile içinde birçok olumsuz durumlarla karşılaşıyoruz. Biz burada toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışıyla hem eşit işe eşit ücret hem de arkadaşlarımızın da söylediği gibi aile içinde kadına ve çocuğa şiddet uygulayan personelle kesinlikle yollarımızı ayırmak istiyoruz. Burada temel felsefemiz, acaba şiddete karşı mücadelede biz de caydırıcı bir hüküm getirebilir miyiz?” dedi.
“Mezarlıklar konusu ile ilgili hassasiyetimiz çok fazla”
Seçer, dilek ve temenniler bölümünde gündeme getirilen mezarlıklar konusunda da açıklama yaparak, bu konuda hassas olduklarını ve yoğun çalışmalar yaptıklarını ifade etti. Seçer, “Tarsus’ta problem bitti. Süratle proje çalışmaları devam ediyor. Güneykent, Mezitli Mezarlığı’nda kamulaştırma çalışmaları var. Onlar da şu anda gündemimizde, süratle onları da sürdürüyoruz. Yenişehir bölgesindeki mezarlık alanı ile ilgili bazı sıkıntılar yaşadık. Orada konu mahkemeye intikal etti. Mahkemeler karar verdi ama tabii bizim de zamanımızı alıyor. Orada özel mülkiyetler var, onlardan sıkıntılar yaşadık. Davultepe’nin üstünde Anayurt bölgesinde bir çalışmamız var. Orada herhangi bir sorun yok. Orman’la görüşmeler yapıldı ancak daha geniş alan olmasını istiyoruz. Orayı da yapabiliriz ama şehir merkezine yakın bir yerde bizim arayışlarımız devam edecek. Bizim mezarlıklar, cenaze hizmetleriyle ilgili hassasiyetimiz gerçekten çok fazla. Bu konuda Daire Başkanlığı da kurduk. Yaptığımız kamuoyu ölçümlerinde vatandaşlarımızın da memnun olduğunu görüyorum. Bizim hizmetlerimiz içerisinde de en çok memnun olan alanların başında bu konu geliyor. Hakikaten vatandaş için, sizler için, bizler için de hassas bir konu” diye konuştu.
“Logo ile ilgili asparagas haberler yapıldı”
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin yeni logosu konusunda yöneltilen sorulara da açıklık getiren Başkan Seçer, Stratejik Plan sunumunu yaparken Meclis üyelerine logoyu tanıttığını hatırlattı. Başkan Seçer, “Logo Meclisimiz’de daha önce tartışıldı. Sizlerin de söylediği gibi çok yüksek maliyeti var gibi asparagas haberler yapıldı. Bu konuyu tekrardan tartışmaya açmak istemiyorum ama şunu hatırlatmak istiyorum; bizim 2020-2024 yılı Stratejik Planı’nda yaptığımız çalışmalar sırasında size logo ile ilgili bir sunum yapmıştım. Çünkü bu sizin onayınızdan geçecek ve nitelikli çoğunluğa ihtiyacımız var. ‘Ben yaptım oldu, bitti’ mantığı ile bunu yapmadığımı bilmenizi istiyorum. Kamuoyunda yanlış bilgilendirme yapılıyor, bir karalama kampanyası gidiyor. Kamuoyunun tamamını ikna etme gibi bir şansım yok. Bu gibi durumlarda her 100 yurttaşımın 100’ü de bunu beğenecek diye bir gerçek yok. Meclis’te dahi nitelikli çoğunluk isteniyor” dedi.
“Kamuoyunun yeni logoya tepkisi olumlu yönde evrilmeye başladı”
Resmi yazışmalarda ve Büyükşehir Belediyesi’nin resmi bayraklarında hala eski logonun kullanıldığını ifade eden Seçer, yeni logoyu kamuoyuna değerlendirmeleri için sunduklarını belirtti. Seçer, “Biz bunu gayri resmi bir şekilde kullanmıyoruz. Şimdi kullandığımızı kamuoyunun önüne sunuyoruz, görmezse, kanıksamazsa, değerlendirmezse nasıl bir sonuca varacağız, nasıl bir ölçüm yapacağız? Logo kamuoyunun dikkatine ilk sunulduğunda ya da kamuoyuna açıldığında yoğun tepki geldi. Sonra nereden çıktığını, nasıl oluştuğunu dünyadaki örnekleri ile ilgili bir çalışma yapıp sunduk. O sunumu Meclis üyelerimize de gönderdim. Sosyal medyada vatandaşların dikkatine sunduk ve inanın bana tepkiler farklı bir boyutta evrildi, birçok tepki olumlu olmaya başladı. Olumsuz hava olumluya döndü” ifadelerini kullandı.
Yeni logo Ocak Meclisi’ne getirilecek
Seçer, önümüzdeki günlerde logo ile ilgili kamuoyuna bir tanıtım yapacağını sözlerine ekleyerek, “Meclis’e tam olgunlaşmadığı için getirmiyorum. Sizlerle görüştüm olumlu bakanınız oldu, olumsuz bakanınız oldu. Bir olgunlaştıralım. Kamuoyuna bir sunum yapayım, basın tekrar bunu bir tartışsın. Ocak Meclisi’ne getirelim, Ocak Meclisi’nde kabul edilirse bu logo ile devam edelim” diye konuştu.
“Polemiğe sebebiyet vermemek için ihaleyi iptal ettik”
Yakıt alımı konusunda Meclis üyelerinin sorularına yanıt veren Seçer, “Biz Büyükşehir’in akaryakıt alımı konusunda polemiğe sebebiyet vermemek için ihaleyi iptal ettik. Şu anda MESKİ bir ihale yaptı, ihale de sonuçlanmak üzere. Yalnız bu arada bazı gelişmeler oldu bizim açımızdan. Nedir? Biz Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak EPDK’dan lisans aldık. Neden aldık bunu? Direkt dağıtıcılardan akaryakıtı temin edelim, hiç olmazsa birkaç adım daha avantajlı bir ihaleye çıkalım diye. Arkadaşlarımız şu anda onun çalışmalarını yapıyorlar. Yeri geldiği zaman zaten bunu kamuoyu ile paylaşacağız” dedi.
“Siyaset istikrarlı, bilgili ve liyakatli adamların işidir”
Borçlanma konusunda AK Parti’nin verdiği destekler için teşekkür eden Seçer, “Desteğiniz için teşekkür ederim. Defaatle de bu teşekkürü yaptım. Televizyon ekranlarında yaptım, birebir sohbetlerde yaptım, gazete beyanatlarında yaptım. Şimdi gerçek neyse onu söylemek zorundayız. Milliyetçi Hareket Partisi’nin tutumu ile ilgili de defaatle Meclis’te arkadaşlarımın Mersin ortak paydasında yanımızda olduğunu söyledim. Dedim ki, ‘Borçlanma konusunda zorlandık. AK Parti’nin desteğini aldık. Oylamada çekimser kaldılar ve biz borçlanmayı aldık. Ama Milliyetçi Hareket Partisi de her konuda, her ortamda eğer kendilerine bu tekliflerimizi izah edebiliyorsak bize destek verdiler’ dedim. Sadece zaman zaman üzülerek izliyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Milliyetçi Hareket Partililer’in, özellikle bir milletvekilimizin siyaset yapma uğruna yaptığı beyanatları üzülerek izliyorum. Bunların kimseye bir faydası yok. Ben 8 yıl parlamentoda görev yaptım. Parlamento kürsüsünden doğru olmadığını bile bile, seçmen tabanına mesaj vererek siyasette kalamazsınız. Siyaset istikrarlı adamların işidir. Siyaset bilgili adamların işidir, liyakatli adamların işidir. Doğru noktada, doğru yerde, doğru mecrada, doğru konuşanların işidir. Bu, kente zarar verir, insanları tahrik eder” diye konuştu.
“Biz siyasi görüşünden dolayı insanların işine son vermiyoruz”
Kimsenin siyasi görüşünden dolayı işine son vermediklerini de sözlerine ekleyen Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Biz mobbing uygulamıyoruz. Bu iddiayı reddederiz. Biz siyasi görüşünden dolayı insanların işine son vermiyoruz. Bunu reddederiz. Biz hesapsız kitapsız su fiyatlarında astronomik zamlar yapmıyoruz. Bunu reddederiz. Ama Meclis çatısı atında, Meclis’in insicamına yaraşır toplantı yaptığımızı her ortamda söyledim. Bakın bu konu önemli. Lütfen tahriklere gelmeyin. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da bir toplantıya davet edildim. 3 konuşmacı vardı, biri bendim. Biri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, biri Adana Büyükşehir Belediye Başkanı, biri Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı ve partimin Genel Başkanı da izliyordu toplantıyı. Bana şöyle bir soru sordular: ‘Meclis çoğunluğunuz yok. İktidar partisi değilsiniz, değiliz. Bu koşullarda nasıl yapıyorsunuz, nasıl yönetiyorsunuz, zorlanıyor musunuz?’ Ben iktidar milletvekillerinden ve belediye başkanından, Milliyetçi Hareket Partili meclis üyelerinden destek aldığımı o ortamda söyledim ve biz Mersin’in menfaati için çalışıyoruz. Arkadaşlarımıza teşekkür ederim. Mersin’in, Türkiye’nin bir iz düşümü olduğunun farkındalar. Bizim yapacağımız yanlış bir söylemin Mersin’de toplumsal huzura zarar getireceğinin farkındalar ve son derece de insicam içerisinde toplantılar yapıyoruz diye açık beyanatlarım vardır. Lütfen bunu benim önüme getirmeyin, getirmenize gerek yok. Doğru ne ise biz bunları her ortamda söylüyoruz. Eleştiri yaptığım noktaları da anlattım. Sizlere teşekkür ettiğim noktaları da anlattım” sözlerini kullandı.
Meclis’te Eylül Ayı’nda aldığı borçlanma yetkisi hakkında da değerlendirmelerde bulunan ve o günde bu yana neler yaptıklarını aktaran Seçer, şunları kaydetti:
“Ben sizden Eylül ayında borçlanma yetkisi aldım. Tekrar teşekkür ediyoruz. Şimdi o günden bugüne biz ne yaptık? Borçlanma yapmadık çünkü bankalar para vermedi, tefeci faizi istedi. Biz de fena değiliz, iş hayatından geliyoruz, biliyoruz. Alacaklı var. Alacaklı var da bir yandan tefeci faizi istiyor, bir yandan da İller Bankası’ndan teminat mektubu istiyor. Alamadık. Ne zamana kadar? Başta Sayın Lütfi Elvan. İktidar partisinin değerli bir milletvekili. Beraber görev yaptığımız bir arkadaşımız. Rica ettik kendisine. Sayın Gültak ile beraber, randevuyu kendi aldı. Bunları da açıklıkla ifade ediyoruz. Beraber gittik, oturduk Lütfi Bey ile. Büyükşehir’in nerede sorunları var, Bakanları aradık, İller Bankası Genel Müdürü’nü aradık, Ulaştırma Bakanı’nı aradık, beraber kalktık Çevre Bakanı’nın yanına gittik, Milli Emlak Genel Müdürü’nü çağırdık. Bütün konuları, oturduk, beraber tartıştık. 75 milyon lira teminat mektubu alabildik. Benim borçlanma yetkim 165 milyon lira. Lütfen gerisini verin dedim. Bu bana yetmez. Dediler ki daha sonraya. Şimdi onun da çalışmalarını yapıyorlar. İnşallah bu hafta içerisinde de vereceklerinin sözünü aldım. Yine arkadaşlarımın iktidar partisine mensup arkadaşlarımın da bana yardımcı olması ile.”
“20 milyon lirası SGK’ya, 7 milyon lirası Maliye’ye ödendi”
SGK’ya ve Maliye’ye biriken borçları ödediklerinden bahseden Seçer, “Bu 75 milyon lira içerisinde teminat mektuplu kullandığım sadece 47 milyon lira kredi var. İlk koltuğa oturduğumda kuruşu ararken, 10 milyon lira vermeyen banka şimdi 20 milyon lirayı getirip bana teminat istemeden verdi. 100 milyon lira da kredi açıyor. Geçen hafta da haber gönderiyor. Sakın başka yerde kullanmasın. Bakın kamuoyuna açık söylüyorum. Biz bu krediyi Sayın Başkan’a kullandıracağız. Niye? Ben diyordum ki bizim paramız yok ama itibarımız var. Çünkü istikrarlı bir yönetim geldi. Bunu görecekler ve gördüler. Biz bu parayı nereye ödedik biliyor musunuz? 47 milyon mektup karşılığı, 20 milyon mektup karşılığı olmadan 67 milyon lira. Bu arada İller Bankası’ndan aldığımız mektubun yüzde 2 yıllık faizini ödüyoruz. Bu da bize ilave bir yük. Baba hayrına değil yani bu teminat. 13’ten para kullanıyoruz 15’e çıkıyor faiz. Bunu da belirteyim. Bakın bizim SGK’ya 40 milyon borcumuz birikmiş. 10 bin çalışanımız var. Bizim 14 milyon lira gelir vergisi borcumuz birikmiş. 27 milyon lirasını oraya ödedim. 20 milyon lirası SGK’ya, 7 milyon lirası Maliye’ye ödendi. Geriye kaldı 40 milyon lira. Bize 10 milyonlar, 100 milyonlar alacağı olan 1 yıldır bekleyen firmalar var, esnaf var. Kalan 40 milyon lirayı onlara ödedik. Ancak esnafa sadece ödediğimiz para bu değil” dedi.
“Delik büyük yamalık küçük”
5 aydır, her ay minimum 30 milyon lira da esnafa para ödediklerinin altını çizen Seçer, “Minimum 25-30 milyon lira. Bazen 35’i, 40’ı buluyor. Ama kardeşim borç çok. Delik büyük, yamalık küçük. Ne yapabiliriz yani? 9 ayda ne yapabilirim? Aldığım borç ortada. Gelen para ortada. Geçen yıl 1.38 milyar lira. Yani 1 milyar 380 milyon lira gelir bütçem var gerçekleşen. Aylık gelirim 90 ile 110 milyon lira arası. Yönetime geldiğimizde bu gelir 70 milyonlara, 80 milyonlara kadar düşmüştü. Şimdi para basamam. Benim darphanem yok. İmkanlarım çerçevesinde esnafa da para ödüyoruz. Gelecek yıl sadece bankalara 190 milyar lira faiz ödeyeceğim net kafamda. Geçmiş dönemin banka borçlarını tahakkuk eden 190 milyar lira faizini ödeyeceğim. Tamam biz güçlü bir belediyeyiz. Az önce
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
"İŞÇİ KIYIMI OLSA 2000 ELEMANIN İŞİNE SON VERİRDİM”
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Aralık ayı toplantısının birinci birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi. Meclis’te Mersin’e dair pek çok önemli konu gündeme geldi. Büyükşehir Belediyesi ile Belediye-İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinde yer alan toplumsal cinsiyet eşitliği, İmam Hatip Lisesi konusu, personel ve işçi çıkarma iddiaları, yeni logo, su fiyatlarında yapılan değişiklik, yakıt alımları ve borçlanma gibi gündemi ilgilend
Belediyenin borçları ve aldıkları kredilerden de bahseden Başkan Seçer, “İlk koltuğa oturduğumda kuruşu ararken, 10 milyon lira vermeyen banka şimdi 20 milyon lirayı getirip, bana teminat istemeden verdi. 100 milyon lira da kredi açıyor” dedi. Meclis’ten aldığı 165 milyon liralık borçlanma yetkisi çerçevesinde İller Bankası’ndan 75 milyon liralık teminat mektubu aldığını ve bankalarla diyaloğunu anlatan Seçer, “Lütfen gerisini de verin dedim. Bu bana yetmez. Dediler ki daha sonraya. Şimdi onun da çalışmalarını yapıyorlar. İnşallah bu hafta içerisinde de vereceklerinin sözünü aldım” diye konuştu.
Seçer, en çok mesailerini alan konunun personelle yollarını ayırma meselesi olduğunu ifade ederek, “Biz yönetime gelir gelmez, son 6 ayda işe giren bütün personelle yollarımızı ayırdık. Hiçbir parti ayrımı yapmaksızın yaptık bunu. Neden? Siyasi etik gereği. Allah ömür verir, tekrar partim beni aday yapar, 2024 seçimlerinden 6 ay önce, dramatik rakamlı eleman alırsam, gelin karşıma dikilin. Bunu ahlaki bulmam. Ben işten çıkartılanları söylüyorum” dedi.
Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı toplu sözleşmeyle ilgili değerlendirmeler yapan Seçer, “Son yıllarda, partili partisiz ayrımı olmadan, hepimizin ortak kaygısı var. Aile içi şiddet artıyor. Çocuğa, kadına, sokakta, aile içinde birçok olumsuz durumlarla karşılaşıyoruz. Biz burada toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışıyla hem eşit işe eşit ücret, hem de arkadaşlarımızın da söylediği gibi aile içinde kadına ve çocuğa şiddet uygulayan personelle kesinlikle yollarımızı ayırmak istiyoruz. Burada temel felsefemiz, acaba şiddete karşı mücadelede biz de caydırıcı bir hüküm getirebilir miyiz?” dedi.
Meclis’te yeni logo konusu tekrar gündeme geldi ve Başkan Seçer, “Ben önümüzdeki günlerde bir tanıtım yapacağım. Meclis’e tam olgunlaşmadığı için getirmiyorum. Sizlerle görüştüm olumlu bakanınız oldu, olumsuz bakanınız oldu. Bir olgunlaştıralım. Kamuoyuna bir sunum yapayım, basın tekrar bunu bir tartışsın. Ocak Meclisi’ne getirelim, Ocak Meclisi’nde kabul edilirse bu logo ile devam edelim” dedi.
MERSİN/ (FOTOĞRAFLI-GÖRÜNTÜLÜ)
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Aralık ayı toplantısının birinci birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi. Mersin’e ilişkin önemli birçok konunun gündeme getirildiği Meclis’te, Başkan Seçer tüm soru ve eleştirilere tek tek yanıt verdi. Meclis’te, Büyükşehir Belediyesi ile Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinde yer alan toplumsal cinsiyet eşitliği maddesi, geçtiğimiz ay düzenlenen Meclis’te konuşulan İmam Hatip Lisesi konusu, personel ve işçi çıkarma iddiaları, yeni logo, su fiyatlarında yapılan değişiklik, yakıt alımları ve borçlanma gibi gündemi ilgilendiren konular üzerinde sıklıkla duruldu.
27 madde görüşüldü
Meclis’te komisyon raporlarına ait 8, idare tekliflerine ait 7 ve gündem dışı 12 olmak üzere toplam 27 madde görüşüldü. Büyükşehir Belediyesi’nce 2020 yılı içerisinde gerçekleştirilecek; kültür, sanat, turizm, tanıtım ve spor faaliyetleri, belirli gün ve haftaların kutlanması ve anılması, sosyal projeler, çalıştaylar, kongreler, seminerler gibi organizasyonlar ile ilgili, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin görev ve sorumluluk alanına giren konularda yurt içi ve yurt dışı kamu, özel kişi, sivil toplum örgütleri, kurum ve kuruluşlarla birlikte yapılacak olan ortak hizmetler ve gerçekleştirilecek projelerle ilgili sözleşme, anlaşma ve protokol imzalamak üzere Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e yetki verilmesi ile ilgili teklif görüşüldü.
Maddeyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Seçer, “Bu konuda elbette Meclis karar verecek, şimdi oylamaya sunacağım ama görüşümü söylüyorum. Bana yetki verdiğiniz takdirde, bunları değerlendirirken, başta kentimin yararına kullanacağımdan emin olmanızı isterim. Bu konuda sizlerin güvenine layık olduğumu düşünüyorum ama ne olduysa son toplantıdan bu yana, bu güvende bir tahribat var gibime geliyor. Bu şekilde bir yaklaşımınızı doğru bulmam. İşlerin daha süratli çözülmesi ve bu tip organizasyonlarda daha süratli karar vermemiz için bu yetkinin tarafıma verilmesini sizlerden talep ediyorum. Belediye başkanlarımız burada. Çok açık söyleyeyim, böyle bir tavır bir belediye başkanı için incitici bir durumdur. Kendileri empati yapsınlar. Aynı durumları ile Meclis’te karşılaştıkları zaman nasıl bir duygu içerisinde olurlarsa, ben şu anda aynı duygu içerisindeyim, takdirlerinize bırakıyorum” dedi. İlgili madde Meclis üyelerinin oylarıyla kabul edilmedi.
Seçer’den su tarifesi açıklaması: “Meclis’te pat diye bir şey olmaz!”
Su fiyatlarındaki yeni yıl tarifesi hakkındaki eleştirilere yanıt veren Seçer, “Pat diye su tarifelerinde değişiklik olmadı. Meclis’te pat diye bir şey olmaz. Burada benimle beraber 78 meclis üyemiz var. Hepsi işine, konusuna hakim insanlar. Plan Bütçe Komisyonu’na bizzat ben de iştirak ederek, Başkan olarak, ilgili bağlı kuruluşumuzdan sunum aldık. Tek tek analiz yaptık. Tetkik yaptık. Diğer birçok konuları da beraber değerlendirdik ve daha sonra Meclis’in huzuruna getirdik. Öyle pat diye insanların gözünden kaçırma, bizim anlayışımızda böyle bir şey yok. Yeni tarifeye karşı olmak başka bir şeydir. Bu tarifeleri oldu bittiye getirmek, halkın gözünden kaçırmak gibi bir yaklaşım içerisinde olmak başka bir şeydir. Bunu kesinlikle reddediyorum. Böyle bir şey söz konusu değil” diye konuştu.
Sudaki yeni düzenlemelerin artan maliyetler ve girdi fiyatları göz önüne alınarak yapıldığını ifade eden Seçer, “2020 yılında yeni tarife ile devam edeceğiz. Bunu bütün belediyeler yapacak. Bunun CHP’li, MHP’li, AK Parti’li olması ya da bir başka siyasi partiye mensup olması Türkiye’deki girdi fiyatlarındaki artış gerçeğini ortadan kaldırmaz. Benim seçim öncesi verdiğim sözdü bu. Meskenlerde bir rakam telaffuz etmemiştik. Daha sonra yüzde 10 meskenlere, yüzde 5 de esnafa indirim yaptık. Hep beraber kabul ettik. Çok abartılı bir indirim de yapmadık ama siz de takdir edersiniz ki personel giderlerinden döviz kurlarındaki artışa, elektrik tüketimindeki maliyet artışından akaryakıt artışına kadar birçok konuda 6 ay önceki maliyetlerle şimdiki bir değil. 1 Ocak’tan itibaren yeni tarifeye geçiyoruz” diye konuştu.
Azalan su kaynakları nedeniyle su konusunda tasarruf etmek zorunda olduklarını belirten Seçer, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Sudan tasarruf bizim için elzem. Az kullananın ve fakirlerin suyu daha az fiyatla kullanmasını sağlamak için çalışmalar yapıyoruz. 10 bin Halk Kart sahibi suyu yüzde 50 indirimli alacak. Abonemizin yüzde 61’i sadece bu fiyat değişikliğinden yüzde 10 şekilde etkilenecek. Oysa ki 2017 yılının Ekim ayından bu yana, yani en son su fiyatlarında yapılan düzenleme tarihinden bu yana ortalama girdi fiyatlarındaki artışımız yüzde 54. Dolayısıyla bunu bir siyasi polemik konusu yapmanızı arzu etmem. Sizin belediyeleriniz de bu zammı yapmak zorunda. Kayseri’yi, Urfa’yı, Bursa’yı takip edin. Onlar zam yapmayacak mı? Onların fiyatları nelerdir. Hangi koşullarda su kullanımı yapıyorlar. Ya da bizimle onlar arasında afaki bir fark varsa o zaman ‘siz yanlış yapıyorsunuz’ diye söyleyin.”
“Tarım toprağının korunması konusunda hassasiyetimiz var”
Meclis’te, Akdeniz-Toroslar-Yenişehir-Mezitli İlçeleri 1/5000 Ölçekli İlave ve Revizyon Nazım İmar Planı 2. Etap çalışmaları kapsamında, Mersin İli Toprak Koruma Kurulu’nun 23.10.2019 tarih ve 2019/07 sayılı kararı ile Tarım Dışı Kullanım İzni verilen toplam 2924.2553 hektarlık alana ilişkin 5403 sayılı Kanun uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “Kamu Yararı Kararı” alınması ile ilgili İmar ve Bayındırlık Komisyonu, Tarım ve Hayvancılık Komisyonu ile Çevre ve Sağlık Komisyonu’na müştereken havale edilen konunun görüşülmesi oy çokluğuyla kabul edildi. Seçer, konu hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
“Geçmişte sütten dilimiz yandı, yoğurdu üfleyerek yeme meselesine çok benziyor. Önceden plansız projesiz yapılan birtakım yapılaşmalar tarım topraklarımızı katletti. Ama son birkaç yıldır ülke olarak artık bunun farkına vardığımızı düşünüyorum. Bu işin böyle gitmeyeceğini yöneticiler de anladı ama her şeyi de mükemmel yaptığımız söylenemez. Bu konunun bir de bu boyutu var. Elbette ki tarım topraklarını koruyalım. 29 bin 242 dönüm bir alan. Bunun teknik boyutu şu; 1/ 100.000’liklerde burası sanayi veya lojistik işaretlenmiş. Bizim de beklediğimiz 1/5000’lik nazım planı var. Hepimiz bunu bekliyoruz. 1/ 5000’lik 2. etap yapılsın, daha çok sanayinin, lojistiğin, işin, aşın olduğu yerler. Bir de çok çaba sarf ediyoruz, bu işleri hızlandıralım. Çünkü kamu, özel sektör yatırım yapacak, yapamıyor. Biz de hızlanmasını istiyoruz. Hemen dönelim 1/100.000’lik uygulama planları yapalım. Dediğim gibi tarım toprağının korunması konusunda da hassasiyetiniz var. Burada plan, denge, kamu yararı mutlaka önemli. Zorunlu sebepler vardır, kamu yararı vardır. Sanayi tesisi kurulacaktır, alternatifiniz yoktur, yol geçilecektir, maden bulunmuştur, tesisleşme yapılacaktır. Bu tip konularda tarım toprağının farklı alanlarda kullanılması tercih meselesidir.”
“Ne yaptığımı biliyorum. Hata yapabilirim kuluz ama yanlış yapmayız”
Meclis’te yapılan tartışmalardan rahatsız olmadığını dile getiren Seçer, “Demokrasilerde böyle oluyor. Benim bir rahatsızlığım yok. Bu Meclis niye? Parmak kaldır, parmak indir, ben ne diyorsan doğrudur, sus, konuşma, otur, öyle bir şey yok. Onun için benim bir rahatsızlığım yok. Bilakis memnunum. Kamuoyu aydınlanıyor. Sayın Gültak söyledi, ‘Vicdanımızın sesini dinleyelim’. İnanan akşam kafayı koyduğumda yorgunluktan küt diye gidiyorum. Vicdanım da rahat, gece de uyanmıyorum, ateşler basmıyor. Ne yaptığımı biliyorum. Hata yapabilirim kuluz ama yanlış yapmayız. Yanlıştan da döneriz, bu erdemdir. Grup sözcüleri bilirler, temasta olduğumu da biliyorlar. Şimdi açıklamaya gerek yok. Aramızdaki bazı diyalogları Meclis’in önüne getirip de sunmak yakışık almaz. Madem getirdiniz, biz de bazı rakamlar verelim. Sizler de bu konuda rahatlayın, kamuoyu da bilgilensin. Benim için açıkçası bir behis yok” dedi.
Seçer: “Bir eğitim yuvası yarım kalmasın”
Geçtiğimiz ay düzenlenen Meclis’te konuşulan İmam Hatip Lisesi konusunun tekrar gündeme getirilmesi üzerine Başkan Seçer, “Bu konu, bizden önce bir konu. 2018’in Aralık ayında bu inşaatın bitmiş olması lazım ama gerçekleşme oranı yüzde 15 gibi düşük bir oranda kalmış. Hafızam yanıltmıyorsa, geçen birleşimde konuştuğumuz buydu. Ve ben yönetime gelir gelmez, seçimlerden sonra, belediye başkanı olur olmaz bana arkadaşlarım tarafından bu teklif geldi. AK Parti’ye mensup meclis üyeleri, sayın belediye başkanımız, bu konuyu bir sohbet olarak benimle paylaştılar. Uzun süredir bu inşaat durmuş. Benden aylar, aylar önce durmuş. Benimle bir alakası yok. Bütçenin durumu malum. Onlar da iyi niyetle biz bunu yapabilirsek, başarabilirsek Milli Eğitim’e rica edelim ve bunu bir an önce bitirelim diye onlar da uğraştı, biz de uğraştık. Bazı yazışmalar yaptık. Sanki biz vermek istiyormuşuz gibi yazı istediler. Ben onu da yaptım. Biz bunu bitiremiyoruz. Aslında benim böyle bir düşüncem yoktu. Bu talep üzerine onu da yazdım verdim ama herhangi bir gelişme olmadı. Olabilir. 2020’ye giriyoruz. Bunu tekrar önümüze koyalım, tekrar değerlendirelim, hep beraberce. Bir an önce bu işi kotaralım. Tabii ben de üzülüyorum. Bir eğitim yuvası yarım kalmasın, bir an önce bitsin” diye konuştu.
Personel çıkarma açıklaması: “Hiçbir parti ayrımı yapmaksızın yaptık”
En çok mesailerini alan konunun personelle yollarını ayırma meselesi olduğunu ifade eden Seçer, şunları söyledi:
“Biz yönetime gelir gelmez, son 6 ayda işe giren bütün personelle yollarımızı ayırdık. Hiçbir parti ayrımı yapmaksızın yaptık bunu. Neden? Siyasi etik gereği. Allah ömür verir, tekrar partim beni aday yapar, 2024 seçimlerinden 6 ay önce, dramatik rakamlı eleman alırsam, gelin karşıma dikilin. Bunu ahlaki bulmam. Ben işten çıkartılanları söylüyorum. Toplamda 110 MESKİ’den, yaklaşık 80-90 civarında da Belediye’den, yaklaşık 200 civarı personel ile yollarımızı ayırdık. Bir art niyet olsa, siyasi ideolojisinden dolayı insanları belediyeden temizleme gibi bir girişim olsa, bir kıyım olsa, ben 1000-2000 elemanın birdenbire işine son verirdim. Niye böyle yapıyorum? Çünkü samimiyim. Diyorum ki, bir sürü çalışan ama işe gelmeden maaş alan var. Bir sürü çalışır gibi görünen maaş alan var. Birçok personel çalışıyor görünüyor ama yaptığı işin aldığı maaşla alakası yok. Şimdi buna vicdan razı olmaz. Biz tespitler yaparak on süzgeçten geçiriyoruz. Arkadaşlarıma da söyledim. Sayın grup sözcüleri bunu biliyor. Dedim ki, performanstan dolayı işinize son veriyoruz diye tebligat çıkartın, gelin savunmanızı verin. Sizi parti grup sözcüleri arayabilir. Lütfen oturun onları da dinleyin, bir yanlış varsa bu yanlıştan dönelim. Biz yaptık oldu bittiye getirmek istemiyoruz. Ben MESKİ’den şu ana kadar 149 personel ile performans nedeniyle yollarımı ayırmışım. 9 ay geçti. Ben bir çırpıda, yönetimi gelir gelmez çıkarabilirdim. Değil 159, 1159 çıkarabilirdim. 171 disiplin, performans da disiplin olarak geçiyor. Yani bunun yaklaşık 90 tanesi, son 6 ay giren, geri kalan 81 tanesi ‘Performans, performans’ deyip, söylediğiniz gerekçeyle çıkan eleman. Ben de 10 bin insan çalışıyor. Diğerlerini işe ben mi aldım? Yapmayın Allah aşkına. Bu kadar bu olayı getirip getirip önümüze koymayın. Siz de başkansız, ben de başkanım. Silifke Başkanımız burada. Soralım bakalım eleman çıkartıyor mu, niye çıkartıyor? Sayın Gültak’ın çıkartmaya ihtiyacı yok, o işi kayyum yapmış. Dürüst olalım.”
“Hizmet için her türlü tedbiri alacağım”
Seçer, geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olayı da Meclis üyeleri ile paylaşarak, “Geçen nahoş bir olay oldu. Cahil cühelayı cesaretlendirmeyin. Geldiler, bizim Kültür A.Ş.’de taşkınlık çıkardılar. Kendini bilmez insanlar. Hangi gerekçe olursa olsun, işten çıkarmak bir devlet kurumunu gidip taciz etmek, oradaki insanları darp etmeye gerekçe olabilir mi? Bu medeniyet mi? Bu vandallık, kınıyorum. Böyle bir şey olabilir mi? Hepimiz kanun, nizam çerçevesinde hareket ediyoruz. Şimdi bu konuyu kapatmak istiyorum. Siz açın, herkes konuştu, herkes de fikirlerini söyledi. Tekrar üstüne basa basa söylüyorum. Sayın Gültak bana dedi ki, ‘frene bas.’ Benim frene basacak zamanım yok. Ben hizmet etmek zorundayım. İşte bir yıl geçti. Hizmet için her türlü tedbiri alacağım. Frene basamam, gaza basacağım. Ama tembellik yapıp, çalışmayan arkadaşlarımız da gaza bassın. Benim tahammülüm yok. Bu nedenle fayda vermeyen, maaşının karşılığını, hakkını vermeyen babamın oğlu da olsa, benim partilim de olsa ki Hasan Bey, Muhittin Bey, Ali Bey söyledi. Biz ne İsa’ya yaranabiliyoruz, ne Musa’ya yararlanabiliyoruz. Benim partililerim de şikayet ediyor” dedi.
“İnsanlar iş, aş istiyor”
Başkan Seçer, 155 kadın personel alımı için mülakat yapıldığını belirterek, “Binlerce insan geldi. İnsanlar iş, aş istiyor. Hangi partilisin, nesin, cibilliyetin ne, cinsiyetin ne sormuyoruz. Aldık. CHP’li de, MHP’li de, HDP’li de, AK Parti’li de, İYİ Parti’li de, demokratı da kim varsa alınacak. Bir ayrım yapamayız ama tekrar söylüyorum. Ben bu belediyeyi yönetirken özellikle karar alma mekanizmaları noktasında, benimle güven içerisinde çalışacak görevlere getireceğim arkadaşlarımı kendi dünya görüşümden tercih koyma hakkım vardır. Bir belediye başkanının dünya görüşü kente yansır. Elbette ben sosyal demokrat bir insanım. Demokrat, çağdaş, seküler bir insanım. Kente bu görüşün yansımasını isterim. Öyle daire başkanları ve müdürler ile çalışmak isterim. Bir başka arkadaşım muhafazakardır, saygı duyarım. O da kendi yöntemiyle kendi dünya görüşüyle müdürlerle, daire başkanıyla çalışır. Bunun tersini iddia edersek eşyanın tabiatına aykırı bir iddia ortaya koyarız. Siyasetin tabiatına aykırı bir durum olur” dedi.
“Kadına ve çocuğa şiddet uygulayan personelle kesinlikle yollarımızı ayırmak istiyoruz”
Meclis’te Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı toplu sözleşme ile ilgili yapılan değerlendirmeler ile ilgili konuşan Seçer, “Son yıllarda, partili partisiz ayrımı olmadan, hepimizin ortak kaygısı var. Aile içi şiddet artıyor. Çocuğa, kadına, sokakta, aile içinde birçok olumsuz durumlarla karşılaşıyoruz. Biz burada toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışıyla hem eşit işe eşit ücret hem de arkadaşlarımızın da söylediği gibi aile içinde kadına ve çocuğa şiddet uygulayan personelle kesinlikle yollarımızı ayırmak istiyoruz. Burada temel felsefemiz, acaba şiddete karşı mücadelede biz de caydırıcı bir hüküm getirebilir miyiz?” dedi.
“Mezarlıklar konusu ile ilgili hassasiyetimiz çok fazla”
Seçer, dilek ve temenniler bölümünde gündeme getirilen mezarlıklar konusunda da açıklama yaparak, bu konuda hassas olduklarını ve yoğun çalışmalar yaptıklarını ifade etti. Seçer, “Tarsus’ta problem bitti. Süratle proje çalışmaları devam ediyor. Güneykent, Mezitli Mezarlığı’nda kamulaştırma çalışmaları var. Onlar da şu anda gündemimizde, süratle onları da sürdürüyoruz. Yenişehir bölgesindeki mezarlık alanı ile ilgili bazı sıkıntılar yaşadık. Orada konu mahkemeye intikal etti. Mahkemeler karar verdi ama tabii bizim de zamanımızı alıyor. Orada özel mülkiyetler var, onlardan sıkıntılar yaşadık. Davultepe’nin üstünde Anayurt bölgesinde bir çalışmamız var. Orada herhangi bir sorun yok. Orman’la görüşmeler yapıldı ancak daha geniş alan olmasını istiyoruz. Orayı da yapabiliriz ama şehir merkezine yakın bir yerde bizim arayışlarımız devam edecek. Bizim mezarlıklar, cenaze hizmetleriyle ilgili hassasiyetimiz gerçekten çok fazla. Bu konuda Daire Başkanlığı da kurduk. Yaptığımız kamuoyu ölçümlerinde vatandaşlarımızın da memnun olduğunu görüyorum. Bizim hizmetlerimiz içerisinde de en çok memnun olan alanların başında bu konu geliyor. Hakikaten vatandaş için, sizler için, bizler için de hassas bir konu” diye konuştu.
“Logo ile ilgili asparagas haberler yapıldı”
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin yeni logosu konusunda yöneltilen sorulara da açıklık getiren Başkan Seçer, Stratejik Plan sunumunu yaparken Meclis üyelerine logoyu tanıttığını hatırlattı. Başkan Seçer, “Logo Meclisimiz’de daha önce tartışıldı. Sizlerin de söylediği gibi çok yüksek maliyeti var gibi asparagas haberler yapıldı. Bu konuyu tekrardan tartışmaya açmak istemiyorum ama şunu hatırlatmak istiyorum; bizim 2020-2024 yılı Stratejik Planı’nda yaptığımız çalışmalar sırasında size logo ile ilgili bir sunum yapmıştım. Çünkü bu sizin onayınızdan geçecek ve nitelikli çoğunluğa ihtiyacımız var. ‘Ben yaptım oldu, bitti’ mantığı ile bunu yapmadığımı bilmenizi istiyorum. Kamuoyunda yanlış bilgilendirme yapılıyor, bir karalama kampanyası gidiyor. Kamuoyunun tamamını ikna etme gibi bir şansım yok. Bu gibi durumlarda her 100 yurttaşımın 100’ü de bunu beğenecek diye bir gerçek yok. Meclis’te dahi nitelikli çoğunluk isteniyor” dedi.
“Kamuoyunun yeni logoya tepkisi olumlu yönde evrilmeye başladı”
Resmi yazışmalarda ve Büyükşehir Belediyesi’nin resmi bayraklarında hala eski logonun kullanıldığını ifade eden Seçer, yeni logoyu kamuoyuna değerlendirmeleri için sunduklarını belirtti. Seçer, “Biz bunu gayri resmi bir şekilde kullanmıyoruz. Şimdi kullandığımızı kamuoyunun önüne sunuyoruz, görmezse, kanıksamazsa, değerlendirmezse nasıl bir sonuca varacağız, nasıl bir ölçüm yapacağız? Logo kamuoyunun dikkatine ilk sunulduğunda ya da kamuoyuna açıldığında yoğun tepki geldi. Sonra nereden çıktığını, nasıl oluştuğunu dünyadaki örnekleri ile ilgili bir çalışma yapıp sunduk. O sunumu Meclis üyelerimize de gönderdim. Sosyal medyada vatandaşların dikkatine sunduk ve inanın bana tepkiler farklı bir boyutta evrildi, birçok tepki olumlu olmaya başladı. Olumsuz hava olumluya döndü” ifadelerini kullandı.
Yeni logo Ocak Meclisi’ne getirilecek
Seçer, önümüzdeki günlerde logo ile ilgili kamuoyuna bir tanıtım yapacağını sözlerine ekleyerek, “Meclis’e tam olgunlaşmadığı için getirmiyorum. Sizlerle görüştüm olumlu bakanınız oldu, olumsuz bakanınız oldu. Bir olgunlaştıralım. Kamuoyuna bir sunum yapayım, basın tekrar bunu bir tartışsın. Ocak Meclisi’ne getirelim, Ocak Meclisi’nde kabul edilirse bu logo ile devam edelim” diye konuştu.
“Polemiğe sebebiyet vermemek için ihaleyi iptal ettik”
Yakıt alımı konusunda Meclis üyelerinin sorularına yanıt veren Seçer, “Biz Büyükşehir’in akaryakıt alımı konusunda polemiğe sebebiyet vermemek için ihaleyi iptal ettik. Şu anda MESKİ bir ihale yaptı, ihale de sonuçlanmak üzere. Yalnız bu arada bazı gelişmeler oldu bizim açımızdan. Nedir? Biz Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak EPDK’dan lisans aldık. Neden aldık bunu? Direkt dağıtıcılardan akaryakıtı temin edelim, hiç olmazsa birkaç adım daha avantajlı bir ihaleye çıkalım diye. Arkadaşlarımız şu anda onun çalışmalarını yapıyorlar. Yeri geldiği zaman zaten bunu kamuoyu ile paylaşacağız” dedi.
“Siyaset istikrarlı, bilgili ve liyakatli adamların işidir”
Borçlanma konusunda AK Parti’nin verdiği destekler için teşekkür eden Seçer, “Desteğiniz için teşekkür ederim. Defaatle de bu teşekkürü yaptım. Televizyon ekranlarında yaptım, birebir sohbetlerde yaptım, gazete beyanatlarında yaptım. Şimdi gerçek neyse onu söylemek zorundayız. Milliyetçi Hareket Partisi’nin tutumu ile ilgili de defaatle Meclis’te arkadaşlarımın Mersin ortak paydasında yanımızda olduğunu söyledim. Dedim ki, ‘Borçlanma konusunda zorlandık. AK Parti’nin desteğini aldık. Oylamada çekimser kaldılar ve biz borçlanmayı aldık. Ama Milliyetçi Hareket Partisi de her konuda, her ortamda eğer kendilerine bu tekliflerimizi izah edebiliyorsak bize destek verdiler’ dedim. Sadece zaman zaman üzülerek izliyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Milliyetçi Hareket Partililer’in, özellikle bir milletvekilimizin siyaset yapma uğruna yaptığı beyanatları üzülerek izliyorum. Bunların kimseye bir faydası yok. Ben 8 yıl parlamentoda görev yaptım. Parlamento kürsüsünden doğru olmadığını bile bile, seçmen tabanına mesaj vererek siyasette kalamazsınız. Siyaset istikrarlı adamların işidir. Siyaset bilgili adamların işidir, liyakatli adamların işidir. Doğru noktada, doğru yerde, doğru mecrada, doğru konuşanların işidir. Bu, kente zarar verir, insanları tahrik eder” diye konuştu.
“Biz siyasi görüşünden dolayı insanların işine son vermiyoruz”
Kimsenin siyasi görüşünden dolayı işine son vermediklerini de sözlerine ekleyen Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Biz mobbing uygulamıyoruz. Bu iddiayı reddederiz. Biz siyasi görüşünden dolayı insanların işine son vermiyoruz. Bunu reddederiz. Biz hesapsız kitapsız su fiyatlarında astronomik zamlar yapmıyoruz. Bunu reddederiz. Ama Meclis çatısı atında, Meclis’in insicamına yaraşır toplantı yaptığımızı her ortamda söyledim. Bakın bu konu önemli. Lütfen tahriklere gelmeyin. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da bir toplantıya davet edildim. 3 konuşmacı vardı, biri bendim. Biri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, biri Adana Büyükşehir Belediye Başkanı, biri Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı ve partimin Genel Başkanı da izliyordu toplantıyı. Bana şöyle bir soru sordular: ‘Meclis çoğunluğunuz yok. İktidar partisi değilsiniz, değiliz. Bu koşullarda nasıl yapıyorsunuz, nasıl yönetiyorsunuz, zorlanıyor musunuz?’ Ben iktidar milletvekillerinden ve belediye başkanından, Milliyetçi Hareket Partili meclis üyelerinden destek aldığımı o ortamda söyledim ve biz Mersin’in menfaati için çalışıyoruz. Arkadaşlarımıza teşekkür ederim. Mersin’in, Türkiye’nin bir iz düşümü olduğunun farkındalar. Bizim yapacağımız yanlış bir söylemin Mersin’de toplumsal huzura zarar getireceğinin farkındalar ve son derece de insicam içerisinde toplantılar yapıyoruz diye açık beyanatlarım vardır. Lütfen bunu benim önüme getirmeyin, getirmenize gerek yok. Doğru ne ise biz bunları her ortamda söylüyoruz. Eleştiri yaptığım noktaları da anlattım. Sizlere teşekkür ettiğim noktaları da anlattım” sözlerini kullandı.
Meclis’te Eylül Ayı’nda aldığı borçlanma yetkisi hakkında da değerlendirmelerde bulunan ve o günde bu yana neler yaptıklarını aktaran Seçer, şunları kaydetti:
“Ben sizden Eylül ayında borçlanma yetkisi aldım. Tekrar teşekkür ediyoruz. Şimdi o günden bugüne biz ne yaptık? Borçlanma yapmadık çünkü bankalar para vermedi, tefeci faizi istedi. Biz de fena değiliz, iş hayatından geliyoruz, biliyoruz. Alacaklı var. Alacaklı var da bir yandan tefeci faizi istiyor, bir yandan da İller Bankası’ndan teminat mektubu istiyor. Alamadık. Ne zamana kadar? Başta Sayın Lütfi Elvan. İktidar partisinin değerli bir milletvekili. Beraber görev yaptığımız bir arkadaşımız. Rica ettik kendisine. Sayın Gültak ile beraber, randevuyu kendi aldı. Bunları da açıklıkla ifade ediyoruz. Beraber gittik, oturduk Lütfi Bey ile. Büyükşehir’in nerede sorunları var, Bakanları aradık, İller Bankası Genel Müdürü’nü aradık, Ulaştırma Bakanı’nı aradık, beraber kalktık Çevre Bakanı’nın yanına gittik, Milli Emlak Genel Müdürü’nü çağırdık. Bütün konuları, oturduk, beraber tartıştık. 75 milyon lira teminat mektubu alabildik. Benim borçlanma yetkim 165 milyon lira. Lütfen gerisini verin dedim. Bu bana yetmez. Dediler ki daha sonraya. Şimdi onun da çalışmalarını yapıyorlar. İnşallah bu hafta içerisinde de vereceklerinin sözünü aldım. Yine arkadaşlarımın iktidar partisine mensup arkadaşlarımın da bana yardımcı olması ile.”
“20 milyon lirası SGK’ya, 7 milyon lirası Maliye’ye ödendi”
SGK’ya ve Maliye’ye biriken borçları ödediklerinden bahseden Seçer, “Bu 75 milyon lira içerisinde teminat mektuplu kullandığım sadece 47 milyon lira kredi var. İlk koltuğa oturduğumda kuruşu ararken, 10 milyon lira vermeyen banka şimdi 20 milyon lirayı getirip bana teminat istemeden verdi. 100 milyon lira da kredi açıyor. Geçen hafta da haber gönderiyor. Sakın başka yerde kullanmasın. Bakın kamuoyuna açık söylüyorum. Biz bu krediyi Sayın Başkan’a kullandıracağız. Niye? Ben diyordum ki bizim paramız yok ama itibarımız var. Çünkü istikrarlı bir yönetim geldi. Bunu görecekler ve gördüler. Biz bu parayı nereye ödedik biliyor musunuz? 47 milyon mektup karşılığı, 20 milyon mektup karşılığı olmadan 67 milyon lira. Bu arada İller Bankası’ndan aldığımız mektubun yüzde 2 yıllık faizini ödüyoruz. Bu da bize ilave bir yük. Baba hayrına değil yani bu teminat. 13’ten para kullanıyoruz 15’e çıkıyor faiz. Bunu da belirteyim. Bakın bizim SGK’ya 40 milyon borcumuz birikmiş. 10 bin çalışanımız var. Bizim 14 milyon lira gelir vergisi borcumuz birikmiş. 27 milyon lirasını oraya ödedim. 20 milyon lirası SGK’ya, 7 milyon lirası Maliye’ye ödendi. Geriye kaldı 40 milyon lira. Bize 10 milyonlar, 100 milyonlar alacağı olan 1 yıldır bekleyen firmalar var, esnaf var. Kalan 40 milyon lirayı onlara ödedik. Ancak esnafa sadece ödediğimiz para bu değil” dedi.
“Delik büyük yamalık küçük”
5 aydır, her ay minimum 30 milyon lira da esnafa para ödediklerinin altını çizen Seçer, “Minimum 25-30 milyon lira. Bazen 35’i, 40’ı buluyor. Ama kardeşim borç çok. Delik büyük, yamalık küçük. Ne yapabiliriz yani? 9 ayda ne yapabilirim? Aldığım borç ortada. Gelen para ortada. Geçen yıl 1.38 milyar lira. Yani 1 milyar 380 milyon lira gelir bütçem var gerçekleşen. Aylık gelirim 90 ile 110 milyon lira arası. Yönetime geldiğimizde bu gelir 70 milyonlara, 80 milyonlara kadar düşmüştü. Şimdi para basamam. Benim darphanem yok. İmkanlarım çerçevesinde esnafa da para ödüyoruz. Gelecek yıl sadece bankalara 190 milyar lira faiz ödeyeceğim net kafamda. Geçmiş dönemin banka borçlarını tahakkuk eden 190 milyar lira faizini ödeyeceğim. Tamam biz güçlü bir belediyeyiz. Az önce
En Çok Okunan Haberler