SON DAKİKA
Hava Durumu

OLAYDAN SONRA DELİLLER KARARTILDI

Üniversite öğrencisi Feray Şahin’i, Mersin’deki evinde öldürmekle suçlanan polis memuru Fatih Burak Aykul’un yargılandığı davaya Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada Şahin ailesinin avukatları, Feray’ın ölümünün kaza mı yoksa kasıtlı cinayet mi olduğunun ortaya çıkarılması için yeni bilirkişi keşfi yapılmasını talep etti. Mahkeme bu talebi reddetti. Sanık avukatının, “Özel hareket polisi birini öldürecek olsa evinde mi öldürür ya da bu skalayla mı öldürür” şeklindeki sözleri

Haber Giriş Tarihi: 28.02.2018 16:09
Haber Güncellenme Tarihi: 28.02.2018 16:09
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bilginhaberci.com
OLAYDAN SONRA DELİLLER KARARTILDI
ABİDİN YAĞMURÜniversite öğrencisi Feray Şahin (23) 19 Eylül 2017 günü, Mersin Mezitli’deki evinde, polis memuru Fatih Burak Aykul’un silahından çıkan tek kurşunla hayatını kaybetmiş, olayın kazara gerçekleştiğini savunan polis memuru Aykul, hakkında açılan kasten öldürme davası kapsamında tutuklanarak cezaevine konulmuştu.

Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşması dün yapıldı. Duruşmaya sanık polis memuru SEGBİS yöntemiyle bağlanırken Feray’ın annesi Aysel Şahin, babası Bekir Şahin ve Mersin Kadın Platformu temsilcileri de duruşmayı izledi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da duruşmaya katılarak davaya müdahil oldu.

Duruşmada mahkeme başkanı, Feray Şahin’in evinde yapılan bilirkişi incelemesinin raporu ile Şahin’in telefonunun açılamadığına dair teknik raporu okuyarak avukatların görüşünü sordu. 

'Bilirkişi raporu bilimsel değil' 

Şahin ailesinin avukatı Volkan Şahin, olay yerinde inceleme yapan bilirkişi heyetinin raporunu eksik ve bilimsellikten uzak bulduklarını söyledi. Sanık polis memurunun, ‘Feray silahımla şaka yapmak isterken silah ateş aldı’ şeklindeki savunması üzerine inceleme yapan bilirkişinin, ‘Maktüle silahı sağ eliyle de tutmuş olabilir, sol eliyle de tutmuş olabilir’ şeklinde görüş belirttiğini kaydeden Şahin, “Sanık ise Feray’ın silahı iki eliyle tuttuğunu söylemişti. Bilirkişi raporunda maktülenin ayakta mı olduğu yoksa koltukta oturur halde mi olduğu anlaşılamaz diyor. Aynı raporun başka yerinde de yüzde 90 ayaktaydı diyor. Bilirkişi bunu neye dayandırıyor? Sanık, ilk duruşmada, ‘Feray otururken silah ateş alsaydı koltuk kan gölüne dönerdi’ diyordu. Bilirkişi de benzer bir iddiada bulunuyor. Bilirkişi heyeti bilimsel olmayan bir rapor sundu. Atışın nasıl yapıldığı ve merminin takip hızı konusunda bilimsel bir veri yok. Yeni bilirkişi incelemesi istiyoruz” dedi.

'Feray'ın evinde kaldım dediği gece Feray başka yerdeydi' 

Şahin ailesinin avukatlarından Özgür Akdağ da, “Sanık, silah kazara patladı diyerek bir senaryo yazıyor ve biz bu senaryoda ufak tefek detaylardan gerçeği bulmaya çalışıyoruz. Sanık, ilk mahkemedeki ifadesinde eylül ayının 15’in de gece 23.00 sularında Mersin’e geldiğini, o gece Feray’ın evinde kaldığını söylüyor. Oysa telefon HTS kayıtlarına göre sanık 14’ünde Mersin’e gelmiş. Feray’ın evinde kaldığım dediği 15 Eylül gecesi Feray ile 400 saniyelik telefon görüşmesi var. Aynı evdeyse neden telefonla görüşmüş. 16’sında da Feray’ın evinde olduğunu söylüyor ama HTS kayıtlarına göre 16’sında Feray kendi evinde değil, bir arkadaşının evinde. Olaydan 19 dakika sonra sanık A.Y adlı birini arıyor. İlk ifadesinde, polisler geldikten sonra A.Y’yi aradım demişti. Ama kayıtlara göre polisler bu görüşmeden 12 dakika sonra eve geliyor. Komşular, olaydan 10 dakika sonra eve geliyorlar ve sanığın ellerinin tertemiz olduğunu görüyorlar. Mahkeme o komşuları dinlemedi. Sanığın olaydan 10 dakika sonra elini yıkamış olması olağan değil. Sanık, olaydan sonra delilleri yok edip kimse gelmeden eve yeni bir düzen vermiş olabilir. Feray sevgilimdi diyor ama 30 günlük süre içinde sadece 5 kez telefonda görüşmüşler” diye konuştu. 

'Kendi tişörtünü çıkarmak yerine maktülün tişörtünü çıkardı' 

Şahin ailesinin avukatlarından Sevim Küçük de, bilirkişi raporunun karmaşayla dolu olduğuna dikkat çekti. Sanık Aykul’un, olay sırasında kendi tişörtünü çıkarmak yerine Feray Şahin’in tişörtünü çıkardığını, o tişörtle kurşun yarasına baskı yaptığını kaydeden Küçük, bu nedenle atış mesafesinin tespitinin zorlaştığını kaydetti.

Sanık Aykul, Mersin’e geliş tarihi ve Feray’ın evinde kalıp kalmadığıyla ilgili çelişkilere “Tarihleri net hatırlamadığımı daha önce de söylemiştim. O gün izne geldim. Ailemin yanında vakit geçirdim. Sonra dolmuşa binip Feray’ın evine gittim. Dolmuştan indikten sonra evi tarif etmesi için aradım. 400 saniyelik telefon görüşmesini bu nedenle yaptım” dedi.

Sanık Aykul, mahkeme başkanının, ‘Feray’ın telefonundan 155 ve 112’yi aradın mı? Telefonun şifresini biliyor muydun’ sorusuna, “Evet aradım. O günlük şifreyi öğrenmiştim. Şimdi hatırlamıyorum” diye yanıt verdi.

 Arkadaşı tanık olarak dinlendi

Duruşmada, Feray Şahin’in arkadaşı Z.S adlı genç kadın da tanık olarak dinlendi. Sanık Aykul’u hiç görmediğini, Feray’ın kendisine bu kişiden hiç söz etmediğini belirten Z.S, Feray’ın bir sevgilisinin olmadığını kaydetti. Mahkeme başkanının ‘Feray’ın silaha merakı var mıydı’ sorusu üzerine Z.S, “Silaha merakı olduğuna dair bir konuşmamız olmadı. Sadece bir iki kez Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün havalı atış idmanına gittik. Feray sporcuydu, zeki bir kızdı. Silahla şakalaşma yapacak biri değildi” ifadelerini kullandı.

Sanık avukatı da olayın tamamen kaza olduğunu, sanık Aykul’un Feray’ı kasten öldürmesi için bir sebep olmadığını savundu ve “Özel harekatta görevli bir polis birini öldürecek olsa evinde mi öldürür ya da bu skalayla mı öldürür” görüşünü dile getirdi. 

'Katil kızımı öldürdü, delilleri kararttı' 

Duruşmada söz alan Feray Şahin’in babası Bekir Şahin, “Olay günü bizi aradıklarında trafik kazası dediler. Buraya gelirken yüz defa aradık, hastaneyi doğru dürüst tarif etmediler. Biz gece 3’te Mersin’e ulaştık. Hastane hastane, karakol karakol gezdik. Polis kızımızı bizden sakladı. Bu katil kızımı öldürdü ve başından beri olaya kaza süsü vermeye çalışıyor, delilleri karartmak istiyor. Olaydan sonra ellerini yıkıyor. Olay yerinde keşif yapılırken her yerin fotoğrafını çektiler, sadece lavabonun fotoğrafını çekmediler” dedi.

Mahkeme başkanı, anne Aysel Şahin’in söz almasına izin vermedi ve kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, Şahin ailesinin avukatlarının yeni bilirkişi incelemesi ve olay yeri keşif talebini reddetti. Şahin’in kullandığı iPhone marka telefonun açılması için şirkete yazı yazılmasına karar veren mahkeme, Şahin’in arkadaşı olan 3 tanık hakkında zorla getirme kararı çıkardı. Mahkeme sanık polis memuru Fatih Burak Aykul’un tutukluluk halinin devamına karar verdi ve duruşmayı 13 Mart’a erteledi.

 

Duruşma sonrasında Şahin ailesi, sanık avukatına tepki gösterince adliyede görevli polislerle Şahin ailesi bireyleri arasında tartışma yaşandı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.