Sağlıkta Çığır Açıp, Hapı Yutturanlar

 

Poliklinik katılım payları AKP ile geldi

 

AKP döneminde ortaya çıkan sağlıkta katılım payı için başlangıçta sigortalılar sadece 2 TL ödeyecek denildi. Ancak bu ücret zamanla 40 TL'ye kadar çıktı. AKP'den önce sigortalılar, devlet memurları ve emekliler, sağlık ocaklarından, devlet ve üniversite hastanelerinden ücretsiz olarak yararlanırken aynı şekilde anlaşmalı özel hastanelere de ek bir ücret ödenmiyordu. Buna karşın AKP iktidarıyla birlikte sağlık ocaklarının yerine kurulan aile hekimliklerinden en az 4 TL, devlet ve üniversite hastanelerinde en az 12 TL, özel hastanelerde ise 18 TL + ilave ücret şeklinde yeni bir tarife uygulanmaya başladı. Aynı şekilde Bağ-Kur'lular da AKP'den önce her üç hizmet içinde sadece 3 lira 10 kuruş, emekli Bağ-Kur'lular ise 1 lira 55 kuruş ödüyordu. Bu nasıl parasız hizmetse! Şöyle savunma yok mu, "Eskiden hastanelerin halini biliyoruz." Biliyoruz da şimdi çok mu iyi bir sabah gidin de gözlemleyin lütfen.

 

Sağlıkta katılım payları artarak sürüyor

 

Genel Sağlık Sigortası uygulamaya girmeden önce, SSK'lılar, Bağ-Kur'lular, Emekli sandığı mensupları sağlık hizmeti için ne kadar para ödüyorsa yine aynı ücreti ödeyecek ek ücret ödemeyecek deniliyordu. Buna rağmen eskiden olmayan 11 ayrı kalemde yeni ödemeler şimdiden ortaya çıkmış durumda.

 

Bu kapsamda ortaya çıkan ek ödemeler şöyle, AKP'den önce olmayan reçete bedeli, şimdi 3 kaleme kadar 3 TL, sonraki her bir kutu ilaç için ek 1 TL. Aile hekimleri eskiden ücretsizken, şimdi en az 4 TL. Acil servisler eskiden ücretsizken, devlet hastaneleri şimdi en az 12 TL, özel hastaneler ise 18 TL+ilave ücret. 10 gün içinde tekrar muayene olmak ek 5 TL ile ücretlendirilirken, eskiden olmayan eşdeğer ilaç farkı için şimdi herhangi bir sınır bulunmuyor.

 

Önceden hasta için yatak ücreti diye bir kalem yokken, AKP ile birlikte tek kişilik odada 90 TL, iki kişilik oda da 45 TL ilave ücret ortaya çıktı. Bunlar şu an itibari ile gözlemlediklerimiz bir de görmediklerimiz var ki..

 

Paran varsa kansız, yoksa kanlı ameliyat

 

AKP iktidarının sağlıkta dönüşüm sürecinde ortaya çıkardığı bir diğer başlık ise, "istisnai sağlık hizmetleri" oldu. Bu kapsamda belirlenen hizmetlerden yararlanmak isteyen hasta SGK'nın o ameliyat için belirlediği fiyatın 3 katını peşin olarak vezneye yatırmak durumunda.

 

Örneğin safra kesesinde taş olan bir hasta "robotik cerrahi metoduyla" kansız ameliyat olmak istedi. Bunun için ameliyatın fiyatının 3 katı olan 2 bin 160 TL'yi peşin olarak hastane veznesine ödemek durumunda. Bunu ödeyemediği durumda karnının yukarından aşağıya kadar kesilmesine razı olması gerekiyor. Hayaldi gerçek oldu!!!

 

Vurgunun son adı: Kamu-Özel ortaklığı

 

AKP'nin sağlığı gittikçe ticari bir alan haline getirmesinin son adımlarından birisi de kamu-özel ortaklığı olacak. Bu kapsamda, şehir hastaneleri yapılacakken, arsayı devlet verecek, kirayı devlet ödeyecek ancak hastaneden parayı binayı yapan özel şirket kazanacak. Özel şirketlerin sahiplerinin kimlerinin olacağını sanırım söylememe gerek yok, sizin olmayacağınız kesin. Özel şirket yaptığı bina karşılığında 25 yıl boyunca devletten kira alacakken, hastanenin otoparkını, kantinini ve ambulansını da özel şirketlerin hizmetine sunacak sağlığın kaymağı da böyle yenir. AKP iktidarında toplumsal kaynakların önemli bir bölümü özel sağlık sektörüne ve ilaç harcamalarına kullanıldı. AKP iktidarı Türkiye'yi, sağlık harcamalarının yıllık artış oranı bakımından OECD ülkeleri içinde ikinci sıraya yükseltmeyi "başardı."

 

Türkiye'de sağlık harcamalarının AKP döneminde anormal bir ivmeyle yükseldiği gözlenirken, 2002 yılında 10 bin 52 dolar olan toplam sağlık harcaması, 2008 yılına gelindiğinde yaklaşık 4,5 kat artmış, 44 bin 364 dolara yükselmiştir resmi kaynak bunlar daha detaylısını ilerleyen süreçte paylaşırız. (Kaynak: TÜİK-18 Şubat 2011)

 

Bir ülkenin sağlık hizmetlerinin değerlendirilmesinde uluslararası kabul gören kriterlerden biri olan "hasta memnuniyeti", toplum sağlığı uzmanlarına göre, sağlık sistemini ve sağlık hizmetlerini değerlendirmek açısından en sorunlu olanıdır. Halkın sağlık hizmetlerinden memnuniyetini sağlayan şeyin, koruyucu sağlık hizmetleri yerine tedavi edici sağlık hizmetlerine, yani hekime, ilaca ve tıbbi teknolojiye ulaşımın kolaylaştırılması ve artırılması olduğu açıktır. Ama, uzmanlar, özellikle piyasacı bir sağlık örgütlenmesinde, halkın sağlık hizmetinden memnun olmasını sağlayan uygulamaların, halk sağlığının genel çıkarları dikkate alındığında, tercih edilmemesi gerekenler olduğu görüşündedir.

 

Halk daha çok hekim, ilaç ve teknoloji kullandıkça sağlık hizmetinden memnun olur, bunu sağlayan politikacılara minnet duyar. Görünen o ki, AKP iktidarı da bunu keşfetmiş ve bütün bir sağlık politikasını, toplumun bu yanlış yöneliminin üzerine oturtmayı ilk hedeflerinden biri olarak belirlemiştir. Hekimler hastanelerde adeta yarış atı gibi kullanılırken, Mevlam kimseyi düşürmesin de, hafta başı gittiğim Mersin Devlet hastanesindeki vahim durumdan sonra sağlıkta reform yapıldığını gözlerimle de gördüm. Öğlen 11:30'da hekimin baktığı hasta sayısı 72. Bu nasıl tedaviyse, hekimlerimizin ruhsal durumu bozuk, nasıl hizmet verecekse bir zamanlar bir şampuan reklamı vardı, memlekette sağlık hizmetleri yıka ve çık modunda.