Fakat şunu belirterek başlamak istiyorum ki; Gönül Seferberliği’nde başlangıçta düşünmüş olduğumuz ya da hedeflediğimiz noktadan çok daha ileriki bir seviye de olduğumuzdur (Şükürler olsun).
Evet bu akıllara şu soruyu getirmesin “ Siz hedef koymadınız mı?”
Elbette düşünsel olarak bir harekete başlanacağında asıl ve ara hedeflerimiz vardır. Fakat görüştüğümüz ve bunu çalışmamıza gönüllü olarak zaman ve mekan olarak da müsait olduklarında bizlere eşlik eden dostlarımızın sayesinde çok daha iyi noktalara ulaşmış olduk. Burada nokta koymakla bu hedefimizin son olduğu düşünülmesin asla. Devam etmeye kararlıyız.
“BİZ” ler bir avuç gönüllü insan ve bizlere manen, fikren destek olan dostlarımızla devam edeceğiz.
Gönül Seferberliğinin, naçizane toplumumuz da suda oluşan dalga ya da domino etkisi yaratmasını istiyoruz. Ondan sonra ki süreç zaten kendiliğinden gelişecektir.
Beraber hareket ettiğimiz ya da misafir olduğumuz dostlarımızın bir çoğunun esnaf olması ya da işyeri sahibi olması onların arasında ticari anlamda da bir bağlılık, ahenk ve dayanışma oluşmasına neden oluyor.
Gönül Seferberliği; bir fikir ve aksiyondur ve her zaman da dinamiktir.
Bu toplumumuzun en büyük hasletlerindendir. Naçizane suda bir damla misali olabilsek ne mutlu bizlere.
Konuşmalarımızda büyüklerimizi örnek alarak ; örf ve adetlerin güzelliklerinden bahsederken unutmamalıdır ki , bizler de: toplum da ailemize, iş arkadaşlarımıza, komşumuza örnek olacak davranışlarda bulunmalıyız. Davranışlarımız örnek olmalı. Aslında asıl hedeflerimizden biri de bu.
Biraz da arkadaşlarımızın Gönül Seferberliği hakkında sözlerden de bahsetmek istiyorum.
Simgemiz çay ve simit. (Çayı hazırla simidimizle geliyoruz).
Gönül Seferberliği (İsmi koyan Ferda BİLGİN)
“Ben duygusunu aşarak BİZ olabilmektir. Yani BEN i geride bırakmaktır “ (Ali UYAR)
“Bir simidi 10 kişinin paylaşmasıdır” (Mustafa Barış TOPÇU)
“ Damlaya damlaya göl olur dediler, damladık nehir olduk gönüllere akıyoruz (Remziye ÇELİK)
“En zor sefer kazanılması ve feth edilmesi gereken gönüldür (Derviş GÜNEŞ)
“Gönül neden sever? Gönül sebepsiz sever. Gönül nasıl sever? Gönül dolu dolu sever.Gönül neyi sever? Gönül sevilmeye değer bulduğunu sever. Gönül, Gönül Seferberliğini sever (Mehmet ÖNER)
“Gönlünüze düşen bir damladan okyanus yapmak için bir çay da sen ikram et” (Ferda BİLGİN)
“Gönül Seferberliği, birliğin, beraberliğin ülke için gönüllü çalışanlardır” (Fedai ÜREDİ)
Ve benzer güzel tanımlamaları ileriki bölümlerde de paylaşmaya çalışacağım.
Fakat şu bir gerçek ki toplumumuz buna ihtiyaç duyuyormuş, kapısını, sofrasını ve gönlünü açmak isteyen o kadar çok insanımız var ki. Misafirperverliğimiz zaten tüm dünya da takdire şayan.
Nasıl gidiyoruz ? Konusunu açıklamaya çalışacağım.
Bir de hep diyorum ya “Yönetici harç olmalı” peki bu Gönül Seferberliği nasıl bir araya geldi?
Sebep ne? Bir araya getiren kim?
RABBİM BİRLİĞİMİZİ,DİRLİĞİMİZİ DAİM ETSİN.
Sağlıklı günler dileğiyle...
SORULARINIZ İÇİN
kaplanali33@gmail.com